Bu projeyi diğerlerinden ayıran şey, büyüleyici dünya inşasını adrenalin pompalayan aksiyonla birleştirme yönündeki iddialı hedefidir; bu, televizyon dizilerinde nadiren keşfedilen bir kombinasyondur. Stahelski, dinamik hikaye anlatımının ve aksiyon sahnelerinin önemini vurgulayarak hayranlara unutulmaz bir deneyim vaat etti.

“Yavaş yakmayı da seviyorum ama altı bölümden sonra TV şovlarımda bir şeyler olmasını isterim, biliyor musunuz? Yani bunu TV’ye getirmeye çalışmak, uzun metrajlı filmlerle yapacaklarımız gerçekten heyecan verici olurdu” diye açıkladı.

Bu çaba, “The Continental”ın duyurulmasından sonra John Wick evreninin televizyona ikinci akınını işaret ediyor. Ancak Chad Stahelski’nin anime serisine aktif katılımı, seri için umut verici bir gelecek vaat ediyor ve John Wick’in ruhunun ve özünün aslına sadık kalarak animasyon formatına çevrilmesini sağlıyor.

Yaratıcı ekip animeye hayat vermek için işbirliği yaparken, önemli bir soru cevapsız kalıyor: John Wick’in mirası hangi denizaşırı stüdyoya emanet edilecek? John Wick’in heyecan verici dünyasına bu kez görsel açıdan etkileyici ve aksiyon dolu bir animasyon formatında yeniden dalma şansını sabırsızlıkla bekleyen hayranlar arasındaki beklenti elle tutulur cinsten.

Batılı hikaye anlatımı ile Japon animasyon uzmanlığının birleşiminin, yalnızca mevcut hayranları tatmin etmekle kalmayıp aynı zamanda yeni bir izleyici kitlesinin de ilgisini çekecek benzersiz ve ilgi çekici bir diziyle sonuçlanması bekleniyor. John Wick evrenini daha önce keşfedilmemiş şekillerde genişletme vaadiyle bu anime dizisi, eğlence dünyasında kalıcı bir etki bırakmaya hazırlanıyor. Ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ettikçe hayranlar, destanının bu heyecan verici yeni bölümünde John Wick’i bekleyen maceralar ve zorluklar hakkında yalnızca tahminde bulunabilirler.