Küresel salgın döneminde web kameraları, oyun seansları, uzaktan iş görüşmeleri gibi birçok alanda yaygın olarak kullanılırken, ilk web kamera yayınının ilginç bir başlangıcı vardı. Bu başlangıç, kahve tutkunlarının kurtuluşunu sağlayan “Truva Odası Demliği” adlı kahve demliğinin canlı yayınıyla gerçekleşti.

1991 yılında bilgisayar bilimcisi Quentin Stafford-Fraser ve araştırmacı arkadaşı Paul Jardetzky tarafından hayata geçirilen Truva Odası Demliği, Cambridge Üniversitesi Bilgisayar Laboratuvarı’nda ATM ağları üzerinde çalışan bir grup araştırmacının kahve sorununa çözüm bulmak amacıyla ortaya çıktı.

Stafford-Fraser, bu dönemi şu sözlerle anlatıyor: “Her şey, World Wide Web’in CERN’in gözünde bir parıltıdan ibaret olduğu 1991 yılının karanlık günlerinde başladı.” O dönemde, Truva Odası’nda çalışanlar arasında paylaşılan tek bir filtre kahve makinesi bulunuyordu ve kahve tükenince, demliğe ulaşmak için merdiven çıkma mücadelesi başlıyordu.

XCoffee programı, kahve standına yerleştirilen bir kamera ve demliği gösteren çevrimiçi bir yayınla sorunu çözmeyi amaçladı. Stafford-Fraser, “Jardetzky daha sonra bu makinede çalışan ve her birkaç saniyede bir çeşitli çözünürlüklerde demliğin görüntülerini çeken bir ‘sunucu’ programı yazdı ve ben de herkesin çalıştırabileceği ve ekranın köşesinde makinenin simge boyutunda bir görüntüsünü gösteren, sunucuya bağlanan bir ‘istemci’ programı yazdım.”

Ancak Truva Odası Demliği, Kasım 1993’e kadar internet tarihindeki yerini almadı. Martyn Johnson adlı bir bilgisayar bilimcisinin çabalarıyla, program çevrimiçi hale getirildi ve dünyanın dört bir yanındaki meraklılar, Cambridge araştırmacılarının kahve rezervlerini kontrol etmek için bağlantı kurmaya başladı.

Ne yazık ki, Truva Odası Demliği’nin şöhreti uzun sürmedi. Yazılım sürdürülemez hale geldiği için 2001 yılında yayın sona erdi. Ancak bu ilginç başlangıç, internet tarihindeki ilk web kamera yayınının temelini atmış oldu.