M4 MacBook Pro, daha fazla RAM, güçlü ekran ve yeni port seçenekleriyle kullanıcıları bekliyor !
Daha fazla bağlantı noktası, daha fazla RAM, daha iyi ekran ve geliştirilmiş bir web kamerası.
Apple’ın giriş seviyesindeki MacBook Pro modelleri uzun bir süre, garip bir şekilde “arada kalan” cihazlar gibi hissettirdi. MacBook Air’in işlemcisiyle, MacBook Pro’nun gövdesi birleştirilmişti ve bazı özelliklerden fedakarlık edilmişti. Bu durum, cihazın tam anlamıyla güçlü bir “Pro” deneyimi sunmamasına yol açıyordu.
Geçen yıl tanıtılan 14 inç MacBook Pro, doğru yönde bir adım atmıştı. Apple, Touch Bar’ı kaldırarak ve cihazı, diğer Pro modellerine çok daha yakın bir hale getirerek önemli bir iyileştirme yapmıştı. Ancak yine de, önceki modelin formülünü izleyerek işlemci gücü ve RAM kapasitesinde sınırlamalar ve bir port eksikliği bulunuyordu. Bu model, M2 ve M1 serilerine kıyasla oldukça iyi bir performans sunsa da, tam anlamıyla “Pro” gibi hissettirmiyordu.
Apple, yeni MacBook Pro M4 modeliyle artık gerçek anlamda “Pro” bir deneyim sunuyor. Bu model, öncekilerden farklı olarak hiçbir özelliğinden ödün vermeden alınabilecek bir dizüstü bilgisayar olarak karşımıza çıkıyor.
M4 MacBook Pro, M3 modelinde yer alan birçok eksikliği gideriyor. 10 çekirdekli işlemci, 10 çekirdekli grafik işlemci (GPU), 16 GB RAM ve 512 GB SSD ile geliyor. Bu, M3 modeline kıyasla aynı fiyat olmasına rağmen, daha fazla işlemci çekirdeği, iki kat daha fazla RAM ve bir ekstra Thunderbolt bağlantı noktası sunuyor. Artık, sağ tarafta yer alan bu ek port sayesinde, dizüstü bilgisayarınızı her iki yandan da şarj edebilir veya harici bir ekrana bağlayabilirsiniz. Ayrıca, 16 GB RAM kapasitesi ile işlemci gücü de önemli ölçüde artırılmış durumda.
Bu yıl sadece işlemci güncellemeleriyle gelen model, Apple’ın tüm MacBook Pro serilerine 12 megapiksel çözünürlükte bir web kamerası, Center Stage ve Desk View gibi yazılım özellikleri eklemesiyle de dikkat çekiyor. Ayrıca, ekstra 150 dolar karşılığında, parlama yapmayan nano-doku ekran ve uzay siyahı renk seçeneği de sunuluyor. M4 Pro, kapağı açıkken aynı anda iki harici ekran desteği de sağlıyor; bu, M3 modelinde mümkün olmayan bir özellikti.
Bu güncellemeler, özellikle Final Cut Pro, Premiere Pro gibi yaratıcı yazılımlar kullananlar için M4 MacBook Pro’yu, MacBook Air’den daha anlamlı bir seçenek haline getiriyor.
Ancak M4 MacBook Pro, fotoğraf düzenleme ve diğer yaratıcı işler sırasında M2 Pro Mac Mini’den daha hızlı ve 33 megapiksel RAW dosyalarını işleme konusunda oldukça hızlı. Elbette, her iki cihazın da farklı kullanım durumları olduğunu biliyoruz ama M4, Lightroom kataloğunda bulunan ağır dosyalarla bile M2 Mini’den çok daha çevik çalıştı. Bu süreçte, tüm gün boyunca priz bağlantısına ihtiyaç duymadan çalışılabilir. M4 MacBook Pro, orta-yoğun kullanımda 12 saatten fazla dayanabildi ve bu süre boyunca sessiz, serin bir şekilde çalıştı.
Nano-doku ekranda düzenleme yapılırken, ekranın parlaklığında hafif bir kontrast farkı olsa da, yansıma problemi yaşanmıyordu. İdeal olmayan ışık koşullarında çalışırken nano-doku ekranın sunduğu esneklik, parlak ekranın sunduğu teknik avantajlardan Bu ekstra özellik, görsel profesyoneller için gerçekten değerli bir seçenek sunuyor.
Performans açısından, M4 MacBook Pro’nun yeni nesil işlemcisi, Cinebench testlerinde M3 modeline göre yaklaşık %64 daha yüksek çok çekirdekli performans sağladı. Aynı benchmark’ın 30 dakikalık test döngüsünde de %41’lik bir fark korundu. Bu da, işlemcinin daha güçlü olduğunu gösteriyor. Geekbench testlerinde de tek çekirdekli performans %20 oranında artarken, GPU testlerinde de %25’e kadar daha hızlı sonuçlar elde edildi.
Apple, geçmişte Studio Display gibi ürünlerinde hayal kırıklığı yaratan düşük kaliteli web kameraları kullanmıştı. Ancak M4 MacBook Pro’nun 12 MP kamerası, kötü ışık koşullarında bile iyi bir kontrast sunuyor. Center Stage özelliği de videolu görüşmelerde çerçevede kalmanızı sağlıyor, ancak Desk View özelliği, masanızı göstermek için aşırı kırpma yapıyor ve düşük çözünürlük sunuyor. Bu durumda, Apple’ın Continuity Camera özelliği, iPhone’unuzu kullanarak çok daha iyi sonuçlar elde etmenizi sağlıyor.
M4 MacBook Pro’nun en düşük fiyatlı modeli, 15 inç MacBook Air ile karşılaştırıldığında 74.999 TL olarak belirlenmiş. Bu fiyatla Air modelinden daha iyi performans, daha fazla ve hızlı Thunderbolt bağlantı noktaları, 120Hz yenileme hızına sahip daha kaliteli bir ekran, daha fazla hoparlör ve daha iyi bir web kamerası sunuluyor. Tüm bu iyileştirmeler, yaşam kalitesi açısından önemli artılar sağlıyor ve çoğu kullanıcı için paranın karşılığını fazlasıyla veriyor.
Elbette, ekstra özellikler ve yükseltmelerle fiyat 1.949 dolara kadar çıkabiliyor. Bu durumda, MacBook Pro’nun üst modellerine yaklaşan özellikler ve daha hızlı depolama seçenekleriyle karşılaşıyorsunuz. Ancak, bu artan fiyatla Apple’ın fiyatlandırma döngüsüne de girmiş oluyorsunuz. Her yükseltmeyle fiyat birkaç yüz dolar artarken, üst modelin fiyat aralığına çok daha yakın bir noktada kendinizi buluyorsunuz.
Sonuç olarak, M4 MacBook Pro, artık hiçbir fedakarlık yapmadan alınabilecek, tam anlamıyla “Pro” bir deneyim sunuyor. Temel yapılandırma, yeterli bellek ve depolama kapasitesine sahip ve tüm üst düzey Pro modellerindeki portlara ve özelliklere sahip. Nano-doku ekran yükseltmesi bile, sunduğu avantajlarla gerçekten değerli bir seçenek. Bu model, nihayet gerçek anlamda bir “Pro” gibi hissettiriyor.
Etiketlendi:
- İncelemeler
- Teknoloji
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.