Bu etkileyici kampanya, kadınların hamilelik, doğum ve doğum sonrası dönemlerde karşılaştıkları zorlukları açığa çıkararak kadınların sessizce başa çıkmak zorunda kaldığı bu deneyimleri vurguluyor. Annelik, kültürümüzde çelişkili bir paradoksa neden oluyor. Genellikle kadınlar, anne olma fikrini kutlamak ve çocuk sahibi olma yolunda teşvik edilirler. Ancak bu hedefe ulaştıklarında, sistemin ve altyapının eksiklikleri nedeniyle bu yolculuğun zorluklarına katlanmak zorunda kalırlar. Bu durum, bu büyük yaşam değişikliğiyle başa çıkmak için gerekli destek ve kaynakların eksik olduğunu gösteriyor ve birçok insanın bu yeni dönemi son derece zorlayıcı bulmasına neden oluyor.

Peanut adlı annelik topluluk uygulaması, özellikle annelik döneminde sessizce yaşadıkları zorlukları ve sık sık zihinsel sağlık sorunlarıyla karşılaşan kadınlara destek sağlama amacıyla “Invisible Mothers” adını taşıyan bir kampanya başlattı. Bu kampanya, hamilelik, doğum ve doğum sonrası süreçlerde yaşanan sorunlara dikkat çekiyor ve birçok kadının hamilelik süreçlerinde karşılaştığı destek eksikliği ve kürtaj konusundaki sessizliği eleştiriyor. Kampanyanın yapımcılığını The Gate Films üstlenirken, kadınları annelik deneyimlerinin farklı aşamalarında sürrealist portrelerle tasvir ediyor. Bu portreler, kadınların zorluklarına ve kusurlarına odaklanarak anneliklerini gerçekçi bir şekilde yansıtıyor. Ayrıca, kampanyaya eşlik eden bir video da bulunuyor. Videoda, dış ses, annelerin gerçekçi olmayan beklentilerle başa çıkma ihtiyacını ve annelik deneyiminin her zaman mükemmel olması gerektiği yanılsamasını açıkça eleştiriyor.

Kampanya kapsamında, “Görünmezlik Durumu” adlı bir araştırmanın sonuçları da yayınlandı. Peanut, ABD’de yaşayan 3.600’den fazla kadınla gerçekleştirdiği araştırmada, kadınların neredeyse tamamının toplumun kendilerinden “her şeyi yapmaları ve her şey olmaları” beklentisi altında hissettiğini belirtti. Ayrıca, kadınların yaklaşık yüzde 96’sı annelik rolünü başarıyla yerine getirmek için kendilerinden fedakarlık yapmaları gerektiğini düşündüklerini ifade etti.

Araştırmada çıkan diğer önemli bulgular şunlar:

• Yüzde 79’u annelik yolculuğunda kendini görünmez hissediyor
• Yüzde 95’i takdir edilmediğini, kabul edilmediğini veya görülmediğini düşünüyor
• Yüzde 94’ü çocuk sahibi olduklarından beri kimliklerinin tek bir şeye, anneye indirgendiğini düşünüyor
• Yüzde 96’sı ailelerin, partnerlerin ve işlerin ardından kendilerini en son sıraya koymalarının beklendiğini düşünüyor
• Yüzde 51’i doğum sonrası sağlık sistemi tarafından desteklenmediğini düşünüyor
• Yüzde 59’u toplumdan aldıkları desteğin daha fazlasını bekliyordu

Araştırma ayrıca, annelerin daha etkili bir şekilde desteklenmelerini sağlamak için çeşitli öneriler sunuyor. Bu öneriler arasında işyerlerinin daha esnek çalışma düzenlerine geçiş yapması, ruh sağlığı kaynaklarının artırılması, hem anne hem baba için uzun süreli çalışma izinlerinin genişletilmesi ve ev işlerinin ve aile görevlerinin daha adil bir şekilde dağıtılması yer almaktadır.