Altı Farklı Depresyon Türü: İşte Aralarındaki Farklar
Yapılan araştırmaya göre her beş kişiden biri depresyonla mücadele ediyor, ancak doğru teşhis konmadığı için pek çok kişi uygun tedaviye erişemiyor. Araştırmacılar, beyin görüntülemenin bu durumu değiştirebileceğini ve depresyon tedavisinde yeni bir çığır açabileceğini öne sürüyor. Yayımlanan bir çalışmaya göre, araştırmacılar beyin görüntüleme ve makine öğrenimi tekniklerini kullanarak altı farklı depresyon alt türünü (biyotip) tanımladılar.
Psikiyatri ve davranış bilimleri profesörü, bu çalışmanın, depresyonu biyolojik temellere dayalı olarak teşhis edebilmenin önünü açabileceğini belirtiyor. Böylece, hastalara daha spesifik ve etkili tedaviler sunulabilir.
1. Varsayılan Mod Evresi
Bir birey zihin gezintisi ve iç gözlem gibi içsel zihinsel süreçlerle meşgul olduğunda aktif hale gelir.
2. Fiziksel Kaygı Biyotipi
Bu biyotip, belirli beyin devrelerindeki bozulmalar nedeniyle fiziksel kaygı semptomları ve bunaltıcı duyusal deneyimlerle karakterize edilir. Bu durumda hastaların yoğun bir kaygı ve fiziksel belirtiler yaşadığı belirtiliyor.
3. Olumlu Etki Devresi Bozukluğu
Olumlu etki devresi, ödül, haz, sosyal zevk ve motivasyon gibi duygularla ilgilidir. Bu devre bozulduğunda, hastalar duygusal uyuşukluk ve zevk almak için artan çaba gereksinimi gibi belirtiler gösterir.
4. Olumsuz Etki Devresi Bozukluğu
Olumsuz etki devresi, tehditler ve üzüntü gibi olumsuz duygusal uyaranları işlemekle görevlidir. Bozulduğunda, olumsuz duygulara verilen tepkiler daha yoğun ve uzun süreli olabilir, bu da depresyon belirtilerinin ağırlaşmasına yol açabilir.
5. Dikkat Devresi Bozukluğu
Dikkat devresi, dikkat ve konsantrasyonu sürdürmekle ilgilidir. Bu devre bozulduğunda, hastaların odaklanma yeteneğinin azaldığını ve dikkat süreçlerinin etkilendiği söyleniyor.
6. Bilişsel Kontrol Devresi Bozukluğu
Bilişsel kontrol devresi, çalışma belleği, planlama ve yürütücü işlevleri destekler. Bu devrenin bozulması, karar verme ve geleceği planlama gibi becerilerde zorluklara yol açabilir.
Tedavi ve Biyotipler
Bu altı depresyon biyotipinden birinin doğru şekilde belirlenmesi, hastalara kişiselleştirilmiş tedavi sunma fırsatı yaratır. Çalışmada, katılımcılar rastgele olarak psikoterapi veya üç yaygın antidepresan (escitalopram, venlafaksin ve sertralin) almaya yönlendirildi. Sonuçlar, bazı biyotiplerdeki hastaların belirli antidepresanlara daha iyi yanıt verdiğini gösterdi.
Çalışmanın Sınırlamaları ve Gelecek Perspektifleri
Çalışmanın sonuçları umut verici olsa da, bulguların daha geniş ve çeşitli popülasyonlar üzerinde tekrarlanması gerekiyor. Ayrıca, fMRI ekipmanlarının sınırlı ve pahalı olması nedeniyle, bu yöntem yaygın olarak kullanılamayabilir. Gelecekte, depresyon biyotiplerinin belirlenmesi ve tedaviye yönlendirilmesi konusunda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Etiketlendi:
- bilim
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.