Testosteronun Yaşam Süresi ve Erkek Sağlığı Üzerindeki Etkileri !
Uzun zamandır testosteronun erkeklerin ömrünü kısalttığı düşünülüyordu. Bu hipotez, hadım edilmiş Koreli erkekler üzerinde yapılan çalışmalara dayanıyordu. Hadım edilme işlemi, erkeklik hormonlarının üretimini durdurarak cinsel işlevlerini ve ikincil cinsel özelliklerini ortadan kaldırıyordu.
Batı Avustralya Üniversitesi’nden bir ekip tarafından gerçekleştirilen bu çalışmada, testosteron düzeylerinin yaşam süresi üzerindeki etkisini inceleyen 11 yüksek kaliteli araştırmanın (meta-analiz) sonuçları bir araya getirildi.
Araştırmalar, erkekleri en az beş yıl boyunca takip etti ve en düşük testosteron seviyesine sahip olan katılımcıların ölüm olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Bu ölüm, herhangi bir nedenden kaynaklanabiliyordu, ancak analizlerin derinlemesine incelenmesi sonucunda, çoğunlukla kalp hastalıklarından kaynaklandığı belirlendi. Kalp hastalığı, hala dünya genelinde erkeklerde en yaygın ölüm nedeni olarak biliniyor.
Daha ilginç olan ise, kalp hastalığının temelinde yatan aynı sürecin erektil disfonksiyona da yol açabilmesidir. Erektil disfonksiyon, genellikle ilişki sırasında yeterince sert bir ereksiyon elde edememe ve sürdürememe durumu olarak tanımlanır. Bu durum, kalp hastalığının belirtilerinden çok daha önce ortaya çıkar ve mevcut veya gelecekteki kalp sorunlarının erken uyarı işareti olabilir. Testosteronun erektil fonksiyon üzerinde büyük bir etkisi olduğu ve bu hormonun seviyelerinin kalp hastalığı ile bağlantılı olduğu bilinmektedir.
Testosteron seviyeleri, genellikle erkekler yaşlandıkça azalır ve 30 yaşından itibaren yılda yaklaşık %1 oranında düşer. Bu durum, bazen erkek menopozu veya andropoz olarak da adlandırılır. Zamanla bu azalma, testislerin testosteron üretme yeteneğinin yavaş yavaş azalmasından ve bu süreci yönlendiren sinyallerin azalmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, kronik hastalıklar gibi diğer faktörler de bu düşüşü hızlandırabilir.
Tavuk mu Yumurta mı?
Peki, düşük testosteron hastalığa mı neden oluyor yoksa hastalık mı testosteron seviyesini düşürüyor? Yeni çalışmanın bir sınırlaması, düşük testosteronun doğrudan ölüm riskinin artmasına neden olup olmadığının anlaşılamamasıdır.
Testosteron, hastalık nedeniyle azalabilir, bu da düşük testosteronun altta yatan bir hastalığın göstergesi olabileceğini gösterir. Bu özellikle obezite gibi uzun süreli inflamasyonla ilişkili hastalıklar için geçerlidir.
Prostat kanseri hastalarındaki durum, bu ilişkinin anlaşılmasına yardımcı olabilir. Kanser yayıldığında hastalara testosteron düzeylerini önemli ölçüde düşüren ilaçlar verilir. Bu tedavi prostat kanserini iyileştirirken, hastalarda kalp krizi ve felç riskini artırır. Dolayısıyla düşük testosteron, bir hastalığın göstergesi olsa da, bir dereceye kadar gelecekteki hastalıkların ve muhtemelen ölümün gelişimine de katkıda bulunan bir faktördür.
“Düşük” testosteron seviyesinin ne olduğunu belirlemek karmaşıktır. Tek başına testosteron ölçümü, bir kişi için doğru seviyenin ne olduğunu tam olarak göstermez. Bir kişi için düşük olan, bir başkası için düşük olmayabilir. Araştırmacılar, farklı popülasyonlardan birçok insandan alınan ortalama testosteron düzeylerini kullanarak normal aralıklar oluşturur ve bu aralığın dışında kalan ve ilgili hastalıklara sahip kişileri tanımlamaya yardımcı olur.
Bu, doktorların yardıma ihtiyaç duyan hastaları tespit etmesine ve tedavi etmesine yardımcı olur. Ancak, bu genellemeleri popülasyonlar arasında yapmak zordur ve genellikle bu eğilimleri göstermek için daha büyük etkiler gerektirir. Yeni meta-analiz, erkeklerde artan ölüm riskinin, çoğunlukla testosteron düzeyleri çok düşük olduğunda belirgin olduğunu öne sürüyor.
Burada önemli olan nokta, herhangi bir kişi için neyin normal kabul edildiğini tanımlayan seviyeler ne olursa olsun, o kişi için düşük seviyelerin ölüm riskini artırıyor gibi görünmesidir.
Sağlıklı Testosteron Seviyelerini Korumak
Düşük testosteronla ilişkili riskler göz önüne alındığında, bunları önlemenin yolları olup olmadığını merak edebilirsiniz. Öncelikle, erkekler sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve kilo almaktan kaçınarak bu riski azaltmaya çalışmalıdır. Ancak seviyeler düşük olduğunda, eksik testosteronun yerine konulmasına yönelik tedavi bir seçenek olabilir.
Testosteron replasman tedavisinin, bazı erkeklerde herhangi bir nedene bağlı ölüm ve kalp krizinden ölüm risklerini azaltmaya yardımcı olabileceğine dair kanıtlar artmaktadır. Ancak testosteron tedavisinin kalp krizlerine yol açmasıyla ilgili uzun süredir devam eden ve büyük ölçüde güncelliğini yitirmiş endişeler nedeniyle tartışmalar hala sürmektedir.
Günümüzdeki kanıtlar, testosteron replasman tedavisiyle ilişkili en azından kalp hastalığı riskinin olmadığını öne sürse de, erkeklerde kalp sağlığını iyileştirip iyileştiremeyeceğini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Erkeklerin kalp krizinden ölme riskini azaltmak için testosteron şeklinde bir umut görünse de, tedavinin yaygın bir seçenek haline gelmesi için daha fazla zamana ihtiyaç vardır. Bu arada, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek testosteron seviyenizi korumanız akıllıca olacaktır.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.