Samsung Galaxy S25 Ultra: Pişman Olmayacağınız Bir Güç Merkezi
Samsung’un yeni amiral gemisi telefonu Galaxy S25 Ultra, teknoloji tutkunlarının merakla beklediği bir cihaz olarak karşımıza çıkıyor. Peki, bu telefon gerçekten de beklentileri karşılıyor mu? Yoksa sadece bir önceki modelin makyajlanmış bir versiyonu mu? İşte detaylı incelememizle bu sorulara yanıt bulmaya çalışacağız.
Tasarım ve Malzeme Kalitesi
Galaxy S25 Ultra, tasarım anlamında önceki model olan S24 Ultra’ya kıyasla çok büyük değişiklikler sunmuyor. Ancak, yapılan küçük dokunuşlar telefonun genel görünümünü daha şık ve zarif hale getirmiş. En dikkat çekici değişiklik ise telefonun 15 gram daha hafiflemesi. Bu sayede telefon, daha rahat bir tutuş hissi sunuyor ve cepte taşımak kolaylaşıyor.
Samsung, telefonun köşelerini daha yuvarlak hale getirirken, çerçeveyi düzleştirmiş. Bu tasarım tercihi, bazı kullanıcılar tarafından beğenilirken, bazıları tarafından eleştiriliyor. Düz çerçeve, telefonu kavramayı zorlaştırırken, yuvarlak köşeler sayesinde telefonun ele batmaması sağlanmış. Telefonun kayganlığı ise dikkat edilmesi gereken bir nokta. Özellikle kuru ellerle telefonu kullanırken dikkatli olmak gerekiyor.
Dayanıklılık konusunda ise Samsung, titanyum malzeme kullanarak telefonun çerçevesini güçlendirmiş. Ayrıca, Corning Gorilla Armor 2 cam sayesinde ekranın çizilmelere karşı dayanıklılığı artırılmış. Yüksek parlaklık seviyesi ve yansıma önleyici kaplama sayesinde ekran, güneşli havalarda bile rahatça görülebiliyor. IP68 sertifikası ise telefonun suya ve toza karşı dayanıklı olduğunu gösteriyor.
Arka kamera tasarımında ise dikkat çekici bir detay bulunuyor. Kameraların etrafındaki halkalar, cam panele yapıştırılmış gibi duruyor. Bu durum, bazı kullanıcılar tarafından eleştirilse de, işlevsellik açısından herhangi bir sorun yaratmıyor.
Kamera Performansı
Galaxy S25 Ultra’nın kamera özellikleri, önceki modelle büyük ölçüde aynı kalsa da, bazı önemli geliştirmeler yapılmış. 200 megapiksel ana kamera ve çift telefoto kamera, önceki modelde de bulunuyordu. Ancak, 50 megapiksel geniş açılı kamera, bu model için tamamen yeni bir özellik. Uzun zamandır 8 megapiksel geniş açılı kameradan şikayet eden kullanıcılar için bu değişiklik oldukça sevindirici. Yeni geniş açılı kamera, detay, renk ve dinamik aralık konusunda oldukça başarılı bir performans sergiliyor.
Ana kamera ise hala yüksek çözünürlüklü fotoğraflar çekebiliyor olsa da, detay konusunda bazı eksiklikler bulunuyor. Özellikle düşük ışık koşullarında çekilen fotoğraflarda kumlanma görülebiliyor. Telefoto kameralar ise 3x ve 5x zoom seviyelerinde harika sonuçlar veriyor. Ancak, 10x ve üzeri zoom seviyelerinde fotoğraflar kırpıldığında kalite düşüşü yaşanıyor.
Samsung’un kamera yazılımı da geliştirilmiş. Yeni filtre sistemi ve stil değiştirme hızı oldukça etkileyici. Video çekiminde otomatik yavaş çekim modu ve ses silme özelliği de kullanışlı yenilikler arasında yer alıyor. Pro Modu sayesinde ise LOG formatında video çekip, daha sonra düzenleme imkanı sunuluyor.
Genel olarak Galaxy S25 Ultra’nın kamera performansı tatmin edici olsa da, amiral gemisi bir telefondan daha fazlasını beklemek. Özellikle ana kameranın detay konusundaki eksiklikleri ve 10x zoom seviyesindeki kalite düşüşü, eleştirilmesi gereken noktalar arasında yer alıyor.
Yazılım ve Yapay Zeka
Galaxy S25 Ultra, Android 15 tabanlı One UI 7 ile birlikte geliyor. Samsung, bu telefona yedi yıl boyunca büyük yazılım ve güvenlik güncellemeleri sunacağını taahhüt ediyor. Bu, telefonun uzun ömürlü olması açısından önemli bir avantaj. Yazılım hızlı, akıcı ve güvenilir bir deneyim sunuyor. Özellik açısından zengin olsa da, kullanıcı arayüzü karmaşık değil ve aradığınız ayarları kolayca bulabiliyorsunuz.
Samsung, Galaxy S25 Ultra’yı Galaxy AI özellikleri ile birlikte piyasaya sürüyor. Bu özellikler arasında yapay zeka özetleme, çeviri, daire içinde arama ve mesajlarda yazım yardımı gibi işlevler yer alıyor. Yeni gelen özellikler ise Now Brief ve Now Bar. Samsung, bu özelliklerin telefonu daha kişisel hale getirip, kullanıcıların zaman kazanmasını sağlayacağını iddia ediyor.
Now Brief, kullanıcının gününü özetleyen bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Sabah, öğle, akşam ve yatmadan önce hava durumu, takvim etkinlikleri, seyahat hatırlatıcıları ve Samsung Health verileri gibi bilgileri gösteriyor. Ancak, bu özellikten tam anlamıyla faydalanmak için yoğun bir hayatınızın olması, Samsung giyilebilir cihazlarını düzenli olarak kullanmanız ve unutkan olmanız gerekiyor. Aksi takdirde, Now Brief çok da işlevsel bir özellik gibi gelmiyor.
Now Bar ise kilit ekranının alt kısmında bulunuyor ve Apple’ın Dynamic Island özelliğine benziyor. Ancak, Apple’ın çözümüne kıyasla daha az faydalı. Samsung’un saat ve notlar uygulamalarıyla çalışıyor, ayrıca Google’ın spor bilgileri ve bazı müzik uygulamalarının çalma kontrollerini gösterebiliyor. Ancak, park süresini göstermiyor veya seyahat uygulamalarından önemli bilgileri aktarmıyor.
Galaxy AI’nin ne kadar işinize yarayacağı tamamen kişisel kullanım alışkanlıklarınıza bağlı. Çeviri özelliği, sık seyahat edenler için harika olabilir. Now Brief, yoğun programı olanlara yardımcı olabilir. Ancak, çoğu insanın bu özellikleri sadece ara sıra kullanacağını düşünüyorum. Samsung, Galaxy S25 Ultra’yı kişisel bir asistan gibi lanse etmeye çalışsa da, bu deneyimi tam olarak sunamıyor.
Google Gemini ise Bixby’nin yerini almış durumda. Basit görevlerde başarılı olsa da, daha detaylı bilgiler istediğinizde yanlış cevaplar verebiliyor. Bu durum, yapay zekaya olan güveni sarsıyor. Üstelik Gemini, sadece S25 Ultra’ya özel bir özellik değil.
Son olarak, ayarları sesli arayabilmek, Samsung’un klavyesinin artık zorunlu bir varsayılan seçenek olmaması ve güncellenen Circle to Search gibi olumlu noktalara değinmek gerekiyor. Bu özellikler, gerçekten işe yarıyor ve pazarlama hilesi gibi hissettirmiyor.
Ekran ve Performans
Galaxy S25 Ultra’yı ultra yapan iki özellik hala korunuyor: devasa bir ekran ve alabileceğiniz en hızlı işlemci. 6.9 inçlik Dynamic AMOLED ekran, 120Hz yenileme hızına ve 3120 x 1440 piksel maksimum çözünürlüğe sahip. Ayrıca oldukça parlak ve harika yansıma önleyici kaplaması sayesinde neredeyse her ortamda rahatça görülebiliyor. Gerçekten göz alıcı bir ekran ve telefonun en güçlü yönlerinden biri.
Samsung, Qualcomm ile iş birliği yaparak Galaxy için özel olarak geliştirilmiş bir Snapdragon 8 Elite işlemci sunuyor. Bu işlemcide özellikle NPU’ya (Sinir İşleme Birimi) odaklanılmış, böylece yapay zeka işlemlerine daha iyi yanıt verebiliyor. Telefonun performansı kusursuz, tüm işlemler anında ve hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Ancak günlük kullanımda, diğer Snapdragon 8 Elite işlemcili telefonlardan daha güçlü hissettirdiğini söylemek zor.
Telefon, Asphalt Legends: Unite gibi oyunları en yüksek ayarlarda sorunsuz oynatabiliyor ve performans modunda bile aşırı ısınmıyor. 3DMark’ın Solar Bay stres testini çalıştırırken telefon oldukça ısınıyor ancak aşırı ısınma veya elde tutulamayacak kadar sıcak olma durumu yaşanmıyor.
Pil Ömrü ve Şarj
Günde yaklaşık üç saat ekran süresiyle (oyun oynamadan) 5.000 mAh batarya, telefonu iki gün boyunca rahatça idare ediyor. Ancak oyun oynarsanız, 4K video çekerseniz ve AI özelliklerini aktif olarak kullanırsanız ikinci günü tamamlayamıyor. Pil verimliliği, diğer amiral gemisi telefonlarla aynı seviyede görünüyor.
Kutudan çıkmayan 45W hızlı şarj cihazı ile tam şarj süresi 1 saat 5 dakika sürüyor. Ancak kısa sürede pil takviyesi yapmak etkileyici derecede hızlı. 20 dakikada %50, 30 dakikada %75 şarj seviyesine ulaşabiliyor. Telefon ayrıca 15W kablosuz şarj desteği sunuyor ve Qi2 Ready sertifikasına sahip. Ancak Qi2 kablosuz şarjdan faydalanmak için manyetik destekli bir kılıf gerekiyor.
Fiyat ve Rekabet
Samsung Galaxy S25 Ultra’nın fiyatı, 256GB modeli için 83.499,00 TL’den başlıyor. Bu fiyat, katlanabilir ekranlı telefonlar dışında, piyasadaki en pahalı Android telefonlardan biri. Samsung’un bu kadar yüksek bir fiyat belirlemesi, telefonun rakipleriyle arasındaki rekabeti daha da artırıyor. Özellikle OnePlus 13 gibi daha uygun fiyatlı ve benzer özelliklere sahip telefonlar, Galaxy S25 Ultra’ya ciddi birer alternatif olarak öne çıkıyor.
Sonuç
Samsung Galaxy S25 Ultra, güçlü donanımı, ekran kalitesi ve pil ömrüyle çoğu kullanıcıyı tatmin edecek bir telefon. Dayanıklılığı, uzun yazılım desteği ve sunduğu özellikler sayesinde uzun yıllar kullanılabilecek bir cihaz. Ancak bu fiyat seviyesinde tüm bunlar zaten beklenen şeyler, ekstra bir artı olarak görülmüyor. İşte burada Galaxy S25 Ultra eksik kalıyor. Üst düzey bir telefon olarak gerekli olan her şeyi yapıyor, ancak fiyatını haklı çıkaracak kadar özel hissettirmiyor. Now Brief ve Galaxy AI gibi özellikler kullanışlı olabilir, ancak bunlar herkes için günlük olarak vazgeçilmez değil. Üstelik, AI özelliklerinin çoğu cihaza özel değil.
Bunun yanı sıra bazı eksikler ve kesintiler göze çarpıyor:
Qi2 kablosuz şarj desteği yerleşik değil (ek bir kılıf gerekiyor).
Kablolu hızlı şarj, OnePlus 13’e kıyasla daha yavaş.
S Pen’in kullanım alanı azalıyor.
Kamera geliştirilmiş olsa da beklenmedik hatalar içeriyor.
Samsung, Galaxy AI’ı öne çıkan özellik olarak sunmak istiyor, ancak bu özellik tutarlı, ilgi çekici veya sürekli heyecan verici olmaktan uzak.
Peki bu telefon alınmaz mı? Hayır, hala mükemmel bir cihaz ve satın aldığınızda pişman olmazsınız. Ancak, daha uygun fiyatlı alternatifler benzer ve hatta bazı alanlarda daha iyi performans sunuyor. Bu durum beni şaşırttı çünkü ilk defa yıllar sonra bir S serisi Ultra modeli için tam anlamıyla “bunu almalısınız” diyemiyorum.
Bu, Samsung’un aldığı yön hakkında düşündürüyor ve rakip markaların kalitesinin ne kadar arttığını gösteriyor.
Samsung Galaxy S25 Ultra, genel olarak başarılı bir telefon olsa da, yüksek fiyatı ve bazı eksiklikleri nedeniyle beklentileri tam olarak karşılayamıyor. Özellikle kamera konusunda yaşanan hayal kırıklığı ve yapay zeka özelliklerinin yetersizliği, telefonun en büyük eksileri arasında yer alıyor. Ancak, güçlü donanımı, göz alıcı ekranı ve uzun pil ömrü sayesinde hala dikkat çekici bir seçenek. Eğer bütçeniz uygunsa ve amiral gemisi bir telefondan beklentileriniz yüksekse, Galaxy S25 Ultra’yı düşünebilirsiniz. Ancak, daha uygun fiyatlı alternatifleri de göz önünde bulundurmanızda fayda var.
Etiketlendi:
- İncelemeler
- Teknoloji
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.