Yeni Harita, Yaşadığınız Yerin Gelecekteki İklimini Ortaya Koyuyor !

Son zamanlarda artan aşırı fırtınalar, seller, yangınlar, kuraklıklar, soğuk dalgalar ve sıcak dalgalar, dünyayı daha sık ve daha sert bir şekilde vururken, gezegenimizin yarısından fazlasının yüzyılın sonuna kadar yeni iklim bölgelerine geçeceği tahmin ediliyor.

Yeni interaktif harita olan “Geleceğin Şehir İklimleri”, evinizin ikliminin nasıl etkileneceğini keşfetmenizi sağlıyor.

Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) verilerini kullanan araştırmacı, dünya çapında 40,581 yeri, 2080’de tahmin edilen gelecek iklimlerini şu anda yaşayan yakındaki konumlara eşleştiriyor.

Örneğin, bugün Kuzey Mississippi’ye yapacağınız bir ziyaret, 2080’de New York City’nin beklenen iklimini hissetmenizi sağlar. Ancak düşük emisyon senaryosu altında da modelleme yapıldığında, tahmin edilen gelecek iklim daha yakına yerleşir.

“50 yıl içinde, kuzey yarımküre şehirleri güneydekilere çok daha benzer hale gelecek,” diyor araştırmacı. “Size gelen iklim, ekvatora doğru hareket ediyor.” Diye ekliyor.

2015 tahminlerine göre, dünya yüzeyinin neredeyse %6’sı, 1950’ye göre 2010’da daha sıcak ve daha kuru iklimlere kaymıştı.

Şimdiye kadar en geniş değişiklikler Kuzey Amerika, Avrupa ve Okyanusya’da görüldü. Yeni harita, bu trendlerin 2080’e kadar nasıl devam edeceğini ve aynı zamanda emisyonları düşük bir senaryo altında ne olacağını gösteriyor.

Beklenen 6 °C (11 °F) ısınma ile Washington, DC’nin, mevcut Kuzey Louisiana’nın günümüzde hissettirdiği gibi hissettireceği tahmin ediliyor.

“Ekvatora yaklaştıkça, Orta Amerika, güney Florida ve kuzey Afrika gibi yerler için iklimler için giderek daha az uygun eşleşme var,” diye uyarıyor araştırmacı. “Bu yerlerin gelecekte nasıl olacağına dair Dünya’da temsil edilecek hiçbir yer yok.”

Dünya nüfusunun yaklaşık %40’ı bu ekvatoral bölgelerde yaşıyor. Bugün yaşadığımız herhangi bir yerden daha aşırı bir iklime doğru giden 3.3 milyardan fazla insan var. Bazı araştırmacılar, tropik bölgelerin bazı kısımlarının yaşanamaz hale gelebileceğinden endişe ediyor, çünkü vücudumuzun tolere edebileceği sıcaklık ve nem sınırları var. İnsanlar zaten hayatlarını kaybediyorlar !

Geçen yıl tahmin edilen aşırı sıcaklıkları aşan sıcaklıklarla, hükümetlerin ve endüstrilerin soruna neden olan fosil yakıt emisyonlarına herhangi bir ciddi fren koymadığına dair hiçbir işaret olmadığı için, haritada belirtilen daha aşırı senaryolarla yüzleşmemiz daha olası hale geliyor.

“Umarım bu, iklim değişikliği konusundaki konuşmayı sürdürmeye devam eder,” diyor araştırmacı. “İnsanların etkilerin büyüklüğünü daha iyi anlamalarına yardımcı olmasını umuyorum.” Diye ekliyor.

Bu harita, iklim değişikliğinin etkilerini görsel bir şekilde ortaya koyarak önemli bir bilinçlendirme aracı olmaya devam ediyor. Gelecekteki iklim değişikliklerinin insan yaşamına ve doğal ekosistemlere olan potansiyel etkilerini anlamak, küresel düzeyde acil eylemler almamız gerektiğini vurguluyor. Fosil yakıt kullanımını azaltmak, sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmek ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için çalışmak, bu senaryoların en aşırı ve olumsuz etkilerini hafifletme şansımızı artırabilir. Bilim insanlarının uyarılarına kulak vermek ve kolektif çabalarla gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak için bugünden harekete geçmek önemlidir.