Paylaş
Aynı anda atmosferden karbon çekip deniz suyunu tuzdan arındırmak mı?
Capture6 adlı bir iklim teknolojisi start-up’ı Güney Kore devlete ait su hizmetleri şirketi K-su ve atık su arıtma şirketi BKT ile stratejik bir ortaklık kurarak devrim niteliğinde bir proje başlatmıştır. Bu benzersiz işbirliği, atmosferden karbon dioksit çıkarmayı ve deniz suyu desalinasyonu aracılığıyla tatlı su üretmeyi amaçlayan bir projenin öncülüğünü yapmaktadır.
İnovatif girişim, Dünya’nın ilk tam entegre karbon uzaklaştırma ve su yönetimi tesisinin geliştirilmesini içeren “Project Octopus” olarak adlandırılmıştır. California ve Yeni Zelanda merkezli Capture6, Project Octopus’u iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek amacıyla yılda yüz binlerce ton karbon dioksit çıkaran bir karbon uzaklaştırma tesisi olarak hayal etmektedir.
Enerji tüketimi ile ilgili endişeleri kabul eden, hem desalinasyon tesisleri hem de doğrudan hava yakalama (DAC) projeleri önemli ölçüde enerji kullanımını gerektirir. Yılda 500 metrik ton atmosfer karbon dioksitini çekmesi beklenen Project Octopus’un pilot tesisi, başlangıçta büyük ölçüde fosil yakıtlardan elde edilen elektriğe dayanacaktır. Bu yönüyle, projenin genel sürdürülebilirliği ve yanlışlıkla fosil yakıt bağımlılığının devamına katkıda bulunup bulunmayacağı konusunda sorular ortaya çıkmıştır.
Capture6 ise projenin çoklu iklim hedeflerini ele alabilme potansiyeli konusunda iyimserdir. Şirketin başkanı Luke Shors, DAC ve desalinasyon teknolojilerinin kendi maliyetleri olmasına rağmen, bu girişimlerin iklim değişikliği ve su kıtlığıyla aynı anda mücadelede kritik bir rol oynayabileceğine inandıklarını vurgulamaktadır.
Capture6, K-su ve BKT arasında imzalanan anlayış sözleşmesi, Project Octopus’un inşası için planları ortaya koymaktadır ve pilot tesisin bu yılın ilerleyen dönemlerinde 2-3 milyon dolarlık bir maliyetle inşa edilmesi beklenmektedir. Ulaşılmak istenen nihai hedef, tamamen operasyonel olduğunda yılda 500,000 metrik ton CO2 yakalayabilen ticari bir tesisi ölçeklendirmektir. Ancak ticari teslim maliyetinin 100-200 milyon dolar arasında olması muhtemel olduğundan, bu ölçekte bir başlangıcın en erken 2026’nın sonlarına kadar gerçekleşmeyeceği düşünülmektedir.
Project Octopus, Güney Kore’nin petrol ve gazdan elde edilen petrokimya üretiminin yüzde 40’ını oluşturan önemli bir merkez olan Daesan Endüstri Kompleksi’nden kaynaklanan çevresel endişeleri ele almayı amaçlamaktadır. Pilot ve sonraki ticari tesis, kompleksin toplam yıllık 17 milyon metrik ton karbon salımında bir azalmaya neden olabilir, ancak savunucular, Paris Anlaşması’nda belirlenen küresel iklim hedeflerine ulaşma yolunda her çabanın önemli olduğunu savunmaktadır.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.