Uzmanlar, Kuş Gribinin Bir Sonraki Pandemi Olabileceğinden Endişe Ediyor
Kuş gribi, dünya genelinde hızla yayılan ve bulaşıcı hastalıklar alanında uzmanları endişelendiren bir tehdit haline geldi. H5N1 kuş gribi virüsü, milyonlarca kuşun ölümüne yol açarken, son dönemde deniz aslanları ve fokları da etkileyerek hayvanlar arasında pandemi benzeri bir durum oluşturdu. Ancak, şu ana kadar insanlar arasında yaygın bir salgın oluşturma potansiyelinin düşük olduğu belirtiliyor.
ABD’de yapılan çalışmalar, şu ana kadar sadece birkaç kişinin, özellikle sığır popülasyonuyla temas sonucu H5N1 virüsüne maruz kaldığını gösteriyor. Ancak, bulaşıcı hastalıklar uzmanları, virüsün insanlar arasında sıçrayabileceği ve buradan da yayılabileceği konusunda ciddi endişeler taşıyor.
California, San Francisco Üniversitesi Tıp Bölümü’nden Profesör Dr. Monica Gandhi, “Bu virüs, bir sonraki pandemi adayları arasında önde gelenlerden biri olarak dikkat çekiyor ve son zamanlarda yaşanan gelişmeler bu endişeyi daha da artırdı,” diyor.
Son dört hafta içinde yaşanan dört önemli gelişme, uzmanları Kuş gribi virüsünün pandemik potansiyelini tartışmaya itti. Özellikle, Avustralya’da bir çocuğun hastanelik olmasının ardından Dünya Sağlık Örgütü, Mart ayında ülkede H5N1’in ilk insan vakasını doğruladı. İki yaşındaki bu çocuk, Hindistan seyahati sonrası belirtiler göstermeye başladı ve şiddetli semptomlar nedeniyle yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü.
Epidemiyologlar, insanlarda görülen bu vakaların artmasının genel riski artırdığını belirtiyor. Oxford Üniversitesi’nden Profesör ve kıdemli araştırma görevlisi Christopher Dye, “Influenza türleri uzun yıllardır endişe kaynağıydı, ancak bu özel türün potansiyel pandemi riski şu anda daha büyük bir önem taşıyor,” diyor.
Evlerimize Kuş Gribi Getirebilecek Fareler
ABD Tarım Bakanlığı, New Mexico’da yapılan son testlerde 47 ev faresinin H5N1 virüsüne pozitif çıktığını açıkladı.
“Bu durum oldukça endişe verici,” diyen Dr. Gandhi, “Fareler, çevremizde ve evlerimizde diğer hayvanlarla birlikte çok fazla bulunuyorlar. Bu, virüsün insanlara daha yakın olabileceği anlamına geliyor.”
Örnekler, Mayıs ayının başlarında hasta farelerden alındı. The Telegraph’a göre, bilim insanları, enfekte ineklerle temas yoluyla virüsü alan bazı ev kedilerinin de bu durumdan etkilenebileceğini düşünüyor. Halk sağlığı uzmanları, insanların pastörize edilmemiş süt tüketmemeleri gerektiğini vurguluyorlar, çünkü bu virüsün bulaşma riskini artırabilir.
Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Otoritesi eski direktörü Rick Bright, “Farelerin insan evlerine bu kadar yaklaşması kontrolsüz bir durum oluşturuyor,” diyor. “Her yeni hayvan populasyonu ve insan maruziyeti, virüsün adaptasyon ve mutasyon geçirme şansını artırıyor.”
CDC, ABD’deki ikinci enfekte çiftçiden alınan bir virüs örneğini analiz ettiğinde, virüsün replikasyon mekanizmasında bir mutasyon tespit etti. Bu mutasyon, virüsün memeli hücrelere daha etkili bir şekilde bulaşmasına olanak tanıyabilir.
CDC’nin açıklamasına göre, bu değişiklik, virüsün memeli konaklara adaptasyonunu artırabilir ve daha şiddetli hastalık semptomlarına yol açabilir. Ancak, bu mutasyonun henüz bir insan virüsüne dönüşmediği belirtiliyor.
St. Jude Çocuk Araştırma Hastanesi’nden virolog ve Hayvanlar ve Kuşların İnfluenza Ekolojisi Üzerine Çalışma WHO İşbirim Merkezi direktörü Richard Webby, “H5N1 genellikle kuşlar arasında daha iyi uyum sağlamıştır ve insanlar arasında yayılması için özel adaptasyon özellikleri göstermez,” diyor.
Ancak Webby, virüsün insanlar arasında yayılabilmesi için uyum sağlama potansiyelinin olduğunu ve bu konuda dikkatli olunması gerektiğini ekliyor.
ABD’de rapor edilen son vaka, bir çiftçide öksürük gibi solunum belirtileri gösteriyordu. Bu durum, virüsün solunum yoluyla daha kolay yayılabileceği endişesini artırıyor.
CDC’nin verilerine göre, öksüren çiftçi virüsü başka bir kişiye bulaştırmadı. Ancak, bu tür semptomların görülmesi, virüsün insanlar arasında daha etkili bir şekilde yayılma potansiyelini gösteriyor.
Richard Webby’e göre, virüsün insan akciğerlerinde daha iyi uyum sağlaması, memeli hücrelere daha etkili bir şekilde bağlanmasına ve burada çoğalmasına olanak tanır. Bu durum, virüsün insanlar arasında daha kolay yayılabilmesi için önemli bir faktördür.
Birçok uzman, hayvan popülasyonları ve insan maruziyetlerinin yakından takip edilmesi gerektiğini ve erken aşamada endişe verici mutasyonların tespit edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Aşılar Geliştiriliyor: Kuş Gribi için Umudun Yolu
Kuş gribi, COVID-19 kadar hızlı yayılmayan ancak ciddi bir tehdit oluşturan bir virüs. Bilim insanları yıllardır bu virüsü ve diğer viral ajanları izliyor ve insanlara karşı büyüyen bir tehdit belirtisi görmüyorlar.
Şu anda, aşının temel bileşenleri hazırda bekliyor. ABD, CDC tarafından geliştirilen “aday aşı virüsleri” kullanarak milyonlarca aşı üretmeye başladı. Bu aşılar, zayıflatılmış influenza virüsleri üzerine kurulu ve H5N1 gibi belirli virüslere karşı etkili olabilir. Ancak kuş gribi tavuk popülasyonunu etkiliyorsa, yumurta kullanımı üretimde bir engel olabilir.
Buna ek olarak, bilim insanları artık kanıtlanmış mRNA aşı teknolojisine sahip. COVID-19 aşıları, bu teknolojinin ilk onaylanan örnekleri olup, geleneksel aşılardan daha esnek ve hızlı bir şekilde geliştirilebilirler ve yumurta gerektirmezler. Pennsylvania Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, farelerde ve fretlerde başarılı bir şekilde test ettikleri deneysel bir mRNA aşısı geliştirmişlerdir.
Eğer H5N1 insanlar arasında yayılırsa, yakın gelecekte grip mevsimi boyunca sunulabilecek bir aşı geliştirilebilir.
Ancak, kuş gribi hala dikkate alınması gereken bir yakın tehdittir.
Oxford Üniversitesi’nden Profesör Christopher Dye, “Bu durumun yakın zamanda sona ereceğini düşünmüyorum,” diyor. Virüsün potansiyel olarak insanlar arasında yayılması durumunda, geliştirilen aşılar büyük önem taşıyacak.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.