Araştırmacılar, Çıplak Köstebek Farelerinden Elde Edilen Uzun Ömür Genini Farelere Aktararak Büyük Başarı Elde Etti.

Rochester Üniversitesi’ndeki bilim insanları, çığır açan bir çalışmada çıplak köstebek farelerinden elde edilen genin farelere aktarılmasıyla, farelerin yaşam sürelerinde artış sağladı. Bu aktarımla farelerin iyileşmesi ve ömürlerinin uzaması mümkün oldu.

Uzun ömürleri ve yaşa bağlı hastalıklara karşı olağanüstü dirençleriyle bilinen çıplak köstebek fareleri, uzun süredir bilim dünyasının dikkatini çekiyor. Rochester Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, bu farelere özgü bir genin farelere aktarılmasıyla, yaşlanma sürecinin sırlarını çözerek insan ömrünü uzatma potansiyeli taşıyan heyecan verici bir adım attılar.

Biyoloji ve tıp alanında profesör olan Vera Gorbunova, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,

“Çalışmamız, uzun ömürlü memelilerde evrimleşen benzersiz mekanizmaların, diğer memelilerin yaşam sürelerini iyileştirmek için kullanılabileceğine dair bir kanıt sunuyor.” dedi.

Araştırmacılar, yüksek moleküler ağırlıklı hyaluronik asit (HMW-HA) yapımından sorumlu bir geni çıplak köstebek farelerinden elde ederek, farelere aktardıklarını belirtti. Bu gen aktarımıyla farelerin sağlık durumlarında belirgin bir iyileşme ve ortalama yaşam sürelerinde yaklaşık %4,4’lük bir artış gözlendi.

Çıplak köstebek fareleri, diğer farelerle kıyaslandığında olağanüstü uzun ömürlüdürler. 41 yıla kadar yaşayabilen bu fareler, benzer büyüklükteki diğer kemirgenlerin ömrünün on katına kadar yaşayabiliyor. Ayrıca, yaşlandıkça nörodejenerasyon, kardiyovasküler hastalık, artrit ve kanser gibi hastalıklara yakalanmamalarıyla da dikkat çekiyorlar. Araştırmacılar, çıplak köstebek farelerinin bu benzersiz direnci ve uzun ömrü sağlayan mekanizmalarını anlamak amacıyla uzun süre araştırma yapmışlardı.

Daha önce yapılan çalışmalarda, çıplak köstebek farelerinin kansere karşı dirençlerinden sorumlu mekanizmanın yüksek moleküler ağırlıklı hyaluronik asit (HMW-HA) olduğu keşfedilmişti. Araştırmacılar, bu geni farelere aktararak benzer olumlu etkilerin elde edilip edilemeyeceğini incelediler.

Araştırma ekibi, yüksek moleküler ağırlıklı hyaluronik asit (HMW-HA) üreten bir genden türeyen hyaluronan sentaz 2 genini farelere aktardı. Bu genin farelerin yaşlanma süreci ve hastalıklara karşı direncini artırdığı gözlendi. Farelerin genel sağlık durumu iyileşti ve normal farelere kıyasla daha uzun süre yaşadılar. Ayrıca, genin farelere aktarılmasıyla yaşlandıkça iltihaplanmanın azaldığı ve daha sağlıklı bağırsaklara sahip oldukları gözlemlendi.

HMW-HA’nın bu olumlu etkileri tam olarak neden kaynaklandığını belirlemek için daha fazla araştırma gerekiyor. Ancak araştırmacılar, HMW-HA’nın bağışıklık sistemini düzenleme yeteneğinin bu etkilerin temelinde olabileceğine inanıyorlar.

Bu bulgular, HMW-HA’nın insan yaşam süresini uzatmak ve enflamasyonla ilişkili hastalıkları azaltmak için nasıl kullanılabileceğine dair yeni araştırma fırsatları sunuyor.

Profesör Gorbunova,

“Çıplak köstebek farelerinde elde ettiğimiz HMW-HA keşfinden, farelerde sağlığı iyileştirdiğimize dair kanıtlar elde etmemiz 10 yılı aşkın bir zaman aldı. Şimdi amacımız, bu faydayı insanlara aktarmak.” şeklinde konuştu.

Araştırmacılar, HMW-HA’nın bozulmasını yavaşlatmak veya sentezini artırmak gibi yöntemlerle bu faydalı etkilerin insanlara da aktarılabilmesini hedefliyorlar.