Geliştirilen yenilikçi bir teknoloji, ağır felçli bir kadının beyin sinyallerini dijital avatarlar aracılığıyla konuşma ve yüz ifadelerine çevirerek iletişim kurmasına olanak sağlıyor. Bu önemli adım, beyin-bilgisayar arayüzlerinin (BCI), felç ve amiyotrofik lateral skleroz (ALS) gibi konuşma yetisini kaybeden hastaların yaşamlarını kökten değiştirebileceğini işaret ediyor.
Kaliforniya Üniversitesi San Francisco’da (UCSF) gerçekleştirilen bir çalışma, beyin yüzeyine yerleştirilen küçük elektrotlar sayesinde beynin konuşma ve yüz hareketlerini kontrol eden bölümündeki elektriksel aktiviteyi algılayarak bunları dijital bir avatarın konuşması ve yüz ifadelerine dönüştürmekte kullanıyor. Bu teknolojinin gelecekte kafatasının altına yerleştirilebilecek kablosuz bir versiyonunun geliştirilmesi planlanıyor.
Teknolojinin etkileyici sonuçlarından biri, 47 yaşındaki felçli bir kadının hikayesi. Bu kadının beyin sinyalleri, beynin konuşma için kritik olan bölgelerine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla yakalandı. Sonrasında yapay zeka algoritmaları kullanılarak çeşitli konuşma sesleri için benzersiz beyin sinyalleri öğrenildi. ChatGPT tarzı bir dil modeli, bu sinyalleri anlamlı cümlelere dönüştürdü ve kişiselleştirilmiş bir dijital avatarın konuşmasını gerçekleştirdi.
Elde edilen sonuçlar oldukça umut vaat edici olsa da, teknoloji hala bazı sınırlamalarla karşı karşıya. Test çalışmalarında doğruluk oranı %28 civarında bulundu ve doğal konuşma hızına kıyasla hala daha yavaş bir iletişim sağlıyor. Ancak bilim insanları, teknolojinin sürekli gelişmekte olduğunu ve hastalar için büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguluyor.
UCSF’den Prof. Edward Chang, “Amacımız, hastaların gerçek ve somut iletişimlerini yeniden sağlamak. Bu gelişmeler, bizi bu hedefe daha da yaklaştırıyor.” şeklinde açıklamada bulundu. Uzmanlar, bu teknolojinin bağımsızlık ve sosyal etkileşim açısından hastalar üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğine inanıyor.
Araştırmacılar, gelecekte kablosuz bir versiyonunun geliştirilmesi ile birlikte, bu teknolojinin daha geniş bir hasta kitlesine ulaşabileceğine ve konuşma yetisini kaybeden insanların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabileceğine inanıyor.
Beyin-bilgisayar arayüzleri alanındaki bu yeni gelişme, felçli ve konuşma yetisini kaybeden hastaların iletişim kurma yetilerini geri kazanmalarını sağlayarak büyük bir umut kaynağı oluşturuyor. Bu teknolojinin gelecekteki gelişmeleri, hastaların yaşamlarını olumlu yönde etkileme potansiyeline sahip.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.