Bilim İnsanları Günlük Adım Sayısının Faydalarını Keşfetti !

Yetişkinlerin günde 10.000 adım atması gerektiğini duymuşsunuzdur. Bu yaklaşım, net bir mesaj vermekle birlikte, her bireyin yaşam tarzı ve vücut yapısının farklılıklarını dikkate almıyor. Bu yılın başlarında uluslararası bir araştırma ekibi, en hareketsiz bireylerin bile gün içinde daha fazla adım atarak oturmanın zararlı etkilerinden korunabileceğini ortaya koydu.

Hareketsiz yaşam tarzları giderek yaygınlaşıyor ve bu durumun, kardiyovasküler hastalıklardan (KVH) ölme olasılığını artırdığı, kanser ve diyabet riskini yükselttiği ve ömrü kısalttığı biliniyor. Ancak, yüksek derecede hareketsiz olan kişilerin bu riskleri günlük adım sayılarıyla telafi edebilmeleri konusunda net bir bilgi yoktu.

Araştırmaya göre, insanlar ne kadar hareketsiz olurlarsa olsunlar, attıkları adım sayısı arttıkça KVH ve erken ölüm riski o kadar azalıyor. Yani masa başı işlerinde çalışanlarımız tamamen mahvolmuş sayılmaz, ancak araştırmacılar hareketsiz zamanı azaltmanın hala önemli olduğunu vurguluyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı, “Bu, aşırı hareketsiz olan insanlar için bir kurtuluş kartı değil,” diyerek uyarıyor. “Ancak, tüm hareketlerin önemli olduğunu ve insanların kaçınılmaz hareketsiz zamanın sağlık sonuçlarını günlük adım sayılarını artırarak telafi etmeye çalışmaları gerektiğini anlatan önemli bir halk sağlığı mesajı taşıyor.”

Araştırmacı ve ekibi, 2006 yılında kurulan ve en az 30 yıl boyunca katılımcıların sağlık ölçütlerini izlemeye devam edecek olan geniş bir veri seti olan UK Biobank’a katkıda bulunan 72.174 gönüllünün verilerini analiz etti. Çalışmaya dahil edilen her katılımcı için ortalama 6,9 yıllık genel sağlık verisi mevcuttu. Katılımcılar, genellikle attıkları adım sayısını ve genellikle oturarak geçirdikleri zamanı tahmin etmek için yedi gün boyunca akıllı bileklikler takmışlardı.

Günlük ortalama hareketsiz zaman 10.6 saatti. Bu süreden daha fazla zaman geçirenler ‘yüksek hareketsiz zaman’a sahip olarak değerlendirildi, daha az saat geçirenler ise ‘düşük hareketsiz zaman’a sahip olarak kabul edildi. İlk iki yıldaki istatistikleri kötü sağlıktan etkilenmiş olabilecek katılımcılar çalışmaya dahil edilmedi, bu nedenle bulgular yalnızca ilk iki yıllık veri için genellikle sağlıklı olan insanlara uygulanıyor. Verilerin adım sayısını etkileyen engellere sahip katılımcıları içerip içermediği belirsizdir.

Araştırma ekibi, günde 9.000 ila 10.000 adımın yüksek derecede hareketsiz bir yaşam tarzını dengelemek için optimal olduğunu ve bu sayede KVH riskini %21 ve ölüm riskini %39 oranında azalttığını buldu. Katılımcının hareketsiz zamanı ne olursa olsun, araştırmacılar faydaların %50’sinin yaklaşık 4.000 ila 4.500 günlük adımda ortaya çıktığını keşfetti.

“Günlük 2.200 adımın üzerindeki herhangi bir adım sayısı, düşük ve yüksek hareketsiz zaman için daha düşük ölüm ve KVH riski ile ilişkilendirildi,” diye yazıyor Ekip. “9.000 ila 10.000 adım arasında birikim, yüksek derecede hareketsiz katılımcılar arasında ölüm ve KVH riskini optimal olarak azalttı.” Diye ekliyorlar.

Bu bulgular, modern yaşamın getirdiği hareketsizlikle mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, günlük adım sayısının artırılmasının sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurgularken, her bireyin kendi yaşam koşullarına göre hareket etmeye teşvik edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Sağlığımızı korumak ve yaşam kalitemizi artırmak için küçük adımlarla başlayarak büyük farklar yaratabiliriz.

Sağlığınızı ön planda tutarak, gün içinde daha fazla hareket etmeye ve oturarak geçirilen süreyi azaltmaya özen göstermeniz, uzun vadede sağlıklı bir yaşam sürdürmenize yardımcı olabilir. Her adım önemlidir; dolayısıyla, gün içinde atacağınız adımların sağlığınıza yapacağı katkıyı unutmayın.

Bu önemli bulgular ışığında, daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek gelecekteki hastalıklardan korunmak için bugünden harekete geçmek elinizde. Sağlıklı günler dileriz.