Araştırmacılar bir 'Yapay Zeka Bilim İnsanı' geliştirdiler !
Japonya’nın Tokyo şehrinde bulunan Sakana AI şirketi ile Kanada ve Birleşik Krallık’taki akademik laboratuvarlardan oluşan bir grup araştırmacı, bilim dünyasında büyük bir yenilik olarak nitelendirilen ‘Yapay Zeka Bilim İnsanı’ geliştirdi. Bu yapay zeka, bilimsel araştırmaların önemli bir kısmını insan müdahalesi olmadan gerçekleştirebiliyor. Peki, bu yeni teknoloji neler yapabiliyor ve bilimin geleceğinde nasıl bir rol oynayabilir ?
Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın Özellikleri ve Kapasitesi
Yapay Zeka Bilim İnsanı, bilimsel araştırma süreçlerinin neredeyse tamamını kapsayacak şekilde tasarlandı. Bilimsel bir sorunu analiz ederek, mevcut literatürü tarıyor, bu literatüre dayalı olarak hipotezler oluşturuyor ve bu hipotezleri test ediyor. Ardından, elde ettiği sonuçlara dayanarak bilimsel makaleler yazıyor ve bu makaleleri inceleyip değerlendiriyor. Kısacası, bir bilim insanının yapabileceği birçok görevi otomatik olarak yerine getirebiliyor.
Bu yeni yapay zeka, çevrimiçi ön baskı sunucusunda yayınlanan makalede tanıtıldı. Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın ortak yaratıcısı olan makine öğrenimi araştırmacısı, “Bu projenin şu ana kadar bilinen bilimsel süreçleri bir araya getiren en kapsamlı sistem olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın gelişimi, bilimsel sürecin en azından bazı bölümlerinin otomatikleştirilebileceğini gösteriyor. Ancak, bilim dünyasında bu gelişmeye yönelik farklı görüşler de mevcut.
Bilimsel Devrim mi, Yoksa Sınırlı Bir Başarı mı ?
Yurt dışında bir üniverstide hesaplamalı sosyal bilimci olan bir araştırmacı, “Bu süreci baştan sona tamamlamış olmaları etkileyici” derken, bilimsel araştırmanın tamamını kapsayan bu tür yeniliklerin potansiyel olarak bilime katkı sağlayabileceğini belirtiyor. Ancak, araştırmacıya göre, Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın şu anki yetenekleri, bilim dünyasında devrim niteliğinde değil. Şu ana kadar bu yapay zeka tarafından üretilen makaleler sadece küçük gelişmeler içeriyor ve sistem, yalnızca makine öğrenimi alanındaki araştırmalara odaklanabiliyor. En büyük eksikliklerden biri ise, Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın laboratuvar çalışmaları yapamaması. Bilimsel araştırmaların en kritik kısmı olan laboratuvar deneyleri, hala insan müdahalesine ihtiyaç duyuyor.
Çalışmadaki bir diğer araştırmacı, “Yapay zeka bir hipotez oluşturduğunda, bunu bir robot bilim insanında uygulamak için daha çok işimiz var” diyor. Ancak, araştırmacıya göre bilimin geleceği yapay zeka ile iç içe olacak ve birçok araştırma süreci bu yöne doğru evrilecek.
Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın Çalışma Prensibi
Yapay Zeka Bilim İnsanı, büyük bir dil modeline (LLM) dayanıyor. Bu model, bir makine öğrenimi algoritmasıyla ilgili bir makaleyi şablon olarak kullanarak benzer çalışmaları araştırmaya başlıyor. Araştırmacılar, Darwinci evrimin mutasyonlar ve doğal seçilimden ilham alan ‘evrimsel hesaplama’ adı verilen bir teknik kullandılar. Bu teknik, algoritmada küçük, rastgele değişiklikler yaparak başlıyor ve verimlilikte iyileşme sağlayanları seçiyor.
Bu süreçte Yapay Zeka Bilim İnsanı, algoritmaları çalıştırarak ve performanslarını ölçerek kendi ‘deneylerini’ yürütüyor. Deneylerin sonunda bir makale üretiyor ve bu makaleyi değerlendirmek için otomatik bir hakem incelemesi yapıyor. Bu süreç, yapay zekanın elde ettiği sonuçları değerlendirip döngüye yeniden başlamasını sağlıyor.
Ancak, Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın ürettiği makaleler, bilim dünyasında büyük yankı uyandırmaktan uzak. Araştırmacılar, bu makalelerin yalnızca sınırlı ilerlemeler sağladığını kabul ediyor. Sosyal medyada ise bazı eleştiriler sert oldu. Örneğin, bir web sitesinde ki yorumcu, “Bir derginin editörü olsaydım bu makaleleri büyük olasılıkla reddederdim. Bir hakem olarak da reddederdim” şeklinde bir eleştiri yaptı.
Araştırma ekibi, yapay zekanın bilimsel makaleleri analiz etme sürecine dair bazı sorunlar olduğunu belirtiyorlar. Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın literatür taraması yaparken, genellikle yüksek atıf sayısına sahip makaleleri tercih ettiğini ve bu durumun ‘popülerlik önyargısı’ yarattığını söylüyorlar. Ekip, yapay zekanın en alakalı makaleleri seçip seçmediğini değerlendirmek için daha fazla araştırma yapmayı planlıyorlar.
Bilimde Otomasyonun Geleceği
Yapay Zeka Bilim İnsanı, bilimin en azından bazı kısımlarını otomatikleştirme girişimlerinin bir parçası olarak öne çıkıyor. Bilim dünyasında, yapay zeka yardımıyla otomatikleştirilen araştırma süreçleri fikri yeni değil. 1950’lere kadar uzanan bu hayal, o dönemde de bilimsel keşfi otomatikleştirme çabalarına konu olmuştu. Örneğin, on yıl önce geliştirilen ‘Otomatik İstatistikçi’, veri setlerini analiz edebiliyor ve kendi makalelerini yazabiliyordu. Ayrıca, geçen yıl ekip, yeni malzemeler sentezleyebilen ve bunlarla deney yapabilen bir ‘robot kimyager’ geliştirdiler.
Araştırmacı, mevcut dil modellerinin ‘yüzeysel moda sözcüklerin ötesinde yeni ve yararlı bilimsel yönler formüle edemediğini’ belirtiyor. Ancak, araştırmacıya göre, yapay zekanın yakın zamanda araştırmanın daha yaratıcı kısımlarını üstlenmesi beklenmese de, araştırmanın tekrarlayan birçok yönünü otomatikleştirmek mümkün olabilir. “Bilimde yaptığımız işlerin %90’ı, bir şeyin ne olduğunu ve nasıl yanıt verdiğini analiz etmek gibi rutin görevlerden oluşuyor. Bu, bilimin yaratıcı kısmı değil, ama yine de büyük bir kısmını oluşturuyor” diyor araştırmacı.
Araştırmacı, Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın yeteneklerini genişletmek için dil modellerinin ötesinde başka tekniklerin de dahil edilmesi gerektiğini savunuyor. Örneğin, Google Deep Mind’ın matematik problemlerini çözme üzerine elde ettiği son başarılar, yapay zeka ile ‘sembolik’ teknikleri birleştirmenin gücünü gösterdi. Ancak, mevcut sürümün sadece bir başlangıç olduğunu vurgulayan Lu, “Bu durumu yapay zeka biliminde GPT-1 olarak gerçekten görüyoruz” ifadesini kullanıyor.
Bilim Dünyasında Yapay Zeka
Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın gelişimi, bilim dünyasında yapay zekanın rolü hakkında önemli tartışmaları gündeme getiriyor. Araştırmacı, “Farklı bilim dallarındaki tüm meslektaşlarım, yapay zekanın yaptığımız işin neresine oturduğunu anlamaya çalışıyor. Bu, bizi 21. yüzyılda bilimin ne olduğu ve ne olabileceği hakkında düşünmeye zorluyor” diyor.
Yapay Zeka Bilim İnsanı’nın gelişimi, bilimsel araştırmalarda otomasyonun potansiyelini gösteriyor. Ancak, bu teknoloji henüz bilim dünyasında devrim yaratmaktan uzak ve bilim insanlarının yerini alabilecek seviyeye ulaşabilmesi için daha kat edilmesi gereken uzun bir yol var.
Etiketlendi:
- Yapay Zeka
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.