Bilim insanlarının yürüttüğü son araştırmaya göre, deepfake teknolojisi kullanılarak insanların zihnine sahte anılar yerleştirilebiliyor. Popüler filmlerin hiç var olmamış sahnelerini deepfake ile yeniden oluşturan araştırmacılar, katılımcıların gerçekmiş gibi bu sahte sahneleri hatırlamalarına yol açtı. Bu sonuçlar, deepfake teknolojisinin potansiyel tehlikelerini ve uzun vadeli etkilerini öne çıkarıyor.
PLOS One dergisinde yayımlanan makalede, 436 denek üzerinde yapılan deneyler sonucunda elde edilen bulgular paylaşıldı. Deneklere, ünlü oyuncuların gerçekte oynamadığı filmlerin sahnelerini içeren inandırıcı deepfake videolar gösterildi. Örneğin, Will Smith’in The Matrix filminde oynadığına dair sahte bir video sunuldu. Ayrıca, Brad Pitt’in The Shining filminde rol aldığı ve Charlize Theron’un Captain Marvel karakterini canlandırdığı sahte sahneler de yer aldı.
Deneklerin %49’u, gerçekte var olmayan bu sahte sahnelerin gerçek olduğuna inanarak yanıltıldı. Dahası, bazı denekler sahte sahnelerin orijinal filmlerdekinden daha iyi olduğunu düşündü. Ancak araştırmacılar, deepfake teknolojisinin insan hafızası ve algısı üzerindeki etkilerini incelemek için daha fazla kanıt toplanması gerektiğini belirtiyorlar.
Deneklerin %49’u, gerçekte var olmayan bu sahte sahnelerin gerçek olduğuna inanarak yanıltıldı. Dahası, bazı denekler sahte sahnelerin orijinal filmlerdekinden daha iyi olduğunu düşündü. Ancak araştırmacılar, deepfake teknolojisinin insan hafızası ve algısı üzerindeki etkilerini incelemek için daha fazla kanıt toplanması gerektiğini belirtiyorlar.
Deneyin ikinci aşamasında, metinler kullanılarak da benzer sonuçlar elde edildi. Ünlü filmlerin aslında çekilmemiş sahneleri ve oyuncu isimleri içeren metinler, deneklerin zihinlerinde sahte anıların oluşmasına neden oldu. Bu sonuçlar, deepfake teknolojisinin sadece videolarla değil, metinlerle de sahte anıların oluşmasına yol açabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar, bu bulguların deepfake teknolojisinin gelecekteki potansiyel tehlikelerini vurguladığını ifade ediyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, sahte içeriklerin gerçek içeriklerden ayırt edilmesinin zorlaşabileceği ve bu durumun uzun vadede yanıltıcı anıların oluşmasına yol açabileceği belirtiliyor. Ancak, araştırmacılar bu konudaki endişelerin daha fazla kanıtla desteklenmesi gerektiğini ve teknolojinin gerçek dünyadaki etkilerinin daha iyi anlaşılması gerektiğini de vurguluyorlar.
Sonuç olarak, bu araştırma deepfake teknolojisinin zihinlerde sahte anılar oluşturma potansiyeline dikkat çekiyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, bu tür sahte içeriklerin yaygınlaşmasıyla mücadele etmek ve insanların bilinçli bir şekilde ayırt etmesini sağlamak için önlemler alınması gerekebilir.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.