Kahve İçmek Bağırsak Kanserinin Tekrarlama Riskini Önemli Ölçüde Azaltır
Yeni araştırmalar, kahve tüketiminin kolorektal kanser hastaları için olumlu etkilerinin olabileceğini gösteriyor. Hollanda’da gerçekleştirilen bir gözlemsel çalışma, günde en az iki fincan kahve içen hastaların kanserin tekrarlama riskinin azaldığını ortaya koydu. Ayrıca, birkaç fincan kahve içmenin erken ölüm riskini de azaltabileceği görüldü.
Bağırsak kanseri tedavisi gören hastaların yaklaşık %30’unda kanser tekrar ortaya çıkabiliyor. Ancak, Hollanda’daki bu çalışma, kahve tüketiminin daha büyük çalışmalarda kanser hastaları için önemli bir iyileştirici olarak tanımlanabileceğini öne sürmektedir.
Çalışmaya dahil edilen hastalar arasında günde en az beş fincan kahve içenlerin, altı yıl içinde hastalığın geri dönme olasılığının %32 daha düşük olduğu bulundu. Ayrıca, kahve tüketimi ile hastaların genel ölüm riski arasında da belirgin bir ilişki olduğu görüldü. Özellikle günde üç ila beş fincan kahve içenlerde, tüm nedenlere bağlı ölüm riskinde yaklaşık %29’luk bir azalma gözlendi.
Ancak, bu etkilerin sonsuz olmadığına dair bir sınıra işaret edildi. Beş fincandan sonra kahve tüketiminin etkisinin azaldığı gözlendi. Bu da kahve tüketiminin, kanser hastalarının şansını iyileştirmekte sınırlı bir etkiye sahip olduğunu ve aşırı tüketimin diğer sağlık yönleri üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini düşündürmektedir.
Hollanda’daki bu çalışma, kahve tüketiminin kolorektal kanser hastaları üzerindeki etkilerini değerlendiren ilk çalışmalardan biridir. Önceki çalışmaların aksine, bu çalışma farklı kanser evrelerini kapsamış ve kahve tüketimi ile nüks oranları arasındaki ilişkiyi incelemiştir.
Kahve tüketiminin kanser hastaları üzerindeki olumlu etkilerinin tam olarak neye dayandığı henüz anlaşılamamıştır. Bazı araştırmalar, kahvenin güçlü antioksidan özelliklerinden kaynaklanabileceğini öne sürmektedir. Diğerleri ise kahvenin bağırsak mikrobiyotasını etkileyerek kanser hücrelerinin yayılmasını engelleyebileceğini düşünmektedir.
Ancak, bu bulguların kesin bir neden-sonuç ilişkisi oluşturmadığı unutulmamalıdır. Daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Hollanda’daki bu çalışmanın yazarları, gelecekteki müdahale çalışmaları için bu bulguların rehberlik edebileceğini ve kolorektal kanser hastaları için daha iyi kılavuzlar geliştirebileceğini belirtmişlerdir.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.