Popüler bilimin parlak yıldızlarından biri olan Carl Sagan, milyonlarca insanın gözlerini gökyüzüne çevirmesine ve evrenin derinliklerine duyduğu merakı arttırmasına sebep olan bir isimdir. Sagan, sadece bir gökbilimci ve astrobiyolog değil, aynı zamanda iletişimdeki üstün yetenekleri ile de tanınmıştır. Brooklyn’de 1934 yılında doğan bu bilim insanı, 1996 yılında Seattle’da hayata gözlerini yumdu.
Sagan’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, gökyüzüne olan hayranlığını iletişim yetenekleriyle birleştirebilmesiydi. Kendi yazdığı eserlerden biri olan “Cosmos: A Personal Voyage” adlı kitaptan uyarlanan belgeseli, başta olmak üzere bir dizi çalışmasıyla, uzayın büyüleyici dünyasını ve karmaşık bilim kavramlarını sıradan insanlar için anlaşılır kılmıştır. Sagan, bilgiyi sadece uzmanlara değil, herkese ulaştırma misyonunu başarıyla yerine getirmiştir. Gezegenimizi saran sıradışı güzelliklerin ötesine bakma isteği, Sagan’ın çocukluğundan itibaren devam eden bir tutkuydu. Bu merak, onun kariyerine yön verdi ve evrende başka yaşam formlarının olası varlığını araştıran bir astrobiyolog olarak da öne çıktı. Sagan, gözlerini yıldızlara dikmiş bir bilim insanı olarak, insanlığın varoluşunu ve evrenin derin sırlarını anlamak için çıktığı bu heyecan verici yolculuğu insanlarla paylaşmaktan asla çekinmedi. Carl Sagan, sadece bilim dünyasının bir üyesi olmanın ötesine geçti; o, gözlem gücü ve iletişim yetenekleri sayesinde bilimi milyonlarca insana sevdiren bir öncü haline geldi. İşte Sagan’ın hayatından bazı ilginç hikayeler:
1. Harvard Üniversitesi’nden Reddedilen Başvuru:
Sagan, akademik kariyerine Harvard Üniversitesi’nde başlamış olsa da, asistan profesörlük süreci sona erdiğinde üniversite tarafından kadrolu olarak kabul edilmemişti. Reddin arkasındaki sebep, Sagan’ın bir öğretmeninin çalışmalarını “laf kalabalığı ve kullanışsız” olarak nitelendirmesiydi. Bunun üzerine Sagan, şansını Cornell Üniversitesi’nde denedi ve hayatının geri kalanını orada geçirdi.
2. Ses Kaydıyla Eser Yazma:
Sagan, eserlerini yazmadan önce genellikle ses kayıtlarıyla taslaklarını oluştururdu. Bu yöntem sayesinde, öğrencileri ses kayıtlarını dinleyerek yazıya döker, bu da taslakların daha organik ve akıcı olmasını sağlardı.
3. Çocuk Kitabı Fikri:
Sagan, “Neden?” sorusunu ele alan bir çocuk kitapları serisi üzerinde çalışmayı düşünmüştü. Bu seride, “Neden Yazlar Sıcak Geçer?”, “Neden Göller Var?” ve “Hava Nedir?” gibi konular ele alınacaktı. Ne yazık ki, Sagan’ın ömrü bu fikirleri metne dökmeye yetmedi.
4. Uzay İstasyonu Fikrine Karşı:
NASA’nın Uzay İstasyonu fikrine karşı çıkan Sagan, gezegenimizin hemen yakınındaki bir istasyona gitmenin gerçek anlamda uzay keşfi olmadığını savunuyordu. Ona göre, uzak gezegenlere robotlar aracılığıyla gitmek daha anlamlıydı ve uzay istasyonları sadece insanları uzun uzay yolculuklarına hazırlamak için kullanılmalıydı.
5. İklim Değişikliğine Erken Dikkat:
Sagan, 1960 yılında Venüs’ün atmosferini konu alan doktora tezini yazdı. Bu tez, gezegenin yüzey sıcaklığının yüksek olmasının atmosferdeki sera etkisinden kaynaklandığını öne sürüyordu. O dönemde iklim değişikliği hakkında dikkat çeken bu çalışması, günümüzde de önemini koruyor.
6. Carl Sagan Arşivi ve Family Guy:
Carl Sagan’ın eserlerini içeren “bin kutuluk” bir koleksiyon, Kongre Kütüphanesi’nde sergileniyor. Bu koleksiyonun yaratıcısı Seth MacFarlane, Family Guy dizisinin yaratıcısıdır. Koleksiyon, Sagan’ın not defterlerinden taslaklara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
7. Ünlü Olmasına Sebep Olan Söz:
Sagan’ın en ünlü ifadelerinden biri olan “milyarlarca ve milyarlarca,” aslında televizyon sunucusu Johnny Carson’un mizahi bir taklidinin bir ürünüdür. Bu ifade, Sagan’ın uzayın büyüklüğünü anlatırken sıklıkla kullandığı büyük sayıları ifade etmek için kullandığı terimler dizisine dayanıyor.
Carl Sagan, bilimsel kariyeri boyunca evrenin büyüklüğünü ve içerdiği sayıları anlatırken milyonlar, milyarlar ve trilyonlar gibi büyük sayıları kullanmıştır. Ancak, “milyarlarca ve milyarlarca” ifadesi, aslında Sagan’ın kendi deyimi değil. Bu ifade, ünlü televizyon programı “The Tonight Show”un sunucusu olan Johnny Carson tarafından mizahi bir şekilde kullanıldı. Carson, Sagan’ın kamuoyunda popüler bir figür olmasını dikkate alarak ve onun özgün hitap tarzını taklit ederek “milyarlarca ve milyarlarca” ifadesini sıkça tekrarladı.
Bu mizahi taklit, izleyiciler arasında hızla yayıldı ve “milyarlarca ve milyarlarca” ifadesi, Carl Sagan’ın adıyla anılan bir kültürel referans haline geldi. Sagan’ın bilimsel katkılarına ve evrenin anlamını anlatma biçimine olan hayranlık, onunla ilişkilendirilen bu mizahi ifadenin zaman içinde popülerliğini artırdı.
Sonuç olarak, “milyarlarca ve milyarlarca” ifadesi, Carl Sagan’ın gerçekte kullanmadığı ancak Johnny Carson’un mizahi taklidiyle ortaya çıkan bir deyimdir. Bu ifade, hem Sagan’ın bilimsel mirasını hem de popüler kültürün bir parçasını temsil etmeye devam ediyor.
8. Aşk Telefonuyla Başlayan Nişan:
Bir zamanlar Voyager uzay aracının mesajını hazırlarken Sagan ve Ann Druyan, birbirlerine âşık olmuşlar. İkilinin flörtü, bir Çin müziği arayışı sırasında başlamış. Ann Druyan, “Akan Nehir” adlı bir melodiye rastlamış ve Sagan’ı heyecanla aramış. İkilinin arasında sadece iş partneri ve arkadaş ilişkisi olmasına rağmen, bu telefon görüşmesi nişanlı bir çift olarak sona ermiş.
9. Esrarın Yasallaşması İçin Çaba:
Sagan, 1969’da Time dergisinde marihuana kullanımının kişisel faydalarını anlatan bir makale yazmış. Gençliğinde uyuşturucu kullandığını itiraf etmiş ve bir ilacın içimizdeki hassas yönleri ortaya çıkardığını ve insanlar arasındaki kardeşlik duygusunu desteklediğini belirtmiş. Ona göre, bu tür bir ilacın yasal olmaması öfke uyandırıcı bir durummuş.
10. Star Trek ve Çeşitlilik:
Sagan, 1978’de yazdığı bir makalede Star Trek’in yetersiz çeşitliliğinden bahsetmiş. Ona göre, gelecekteki bir uzay gemisinin kadrosunun çoğunluğunun Anglo-Amerikan kökenli olması utanç verici bir durummuş. Aynı zamanda, yıldızlararası araçların sadece birkaçının İngilizce olmayan isimlere sahip olması da eleştirisinin bir parçası olmuş.
11. Mars’ın Korunması Gerektiği İnancı:
Sagan, uzayı keşfetmeye olan tutkusuna rağmen Mars’ın korunması gerektiğini savunmuş. Mars’ta hayat olabileceğini düşünüyorsa, insanların oraya müdahale etmemesi gerektiğini vurgulamış. Mars’ta bağımsız bir biyolojinin varlığının insanın hayal edebileceğinden daha değerli olduğunu düşünmüş ve bu hayatın korunmasının diğer potansiyel kullanımlardan daha önemli olduğunu ifade etmiş.
12. “Contact” Oyunu Hayali:
Carl Sagan’ın tek romanı olan “Contact”, aslında ilk taslaklarda bir video oyunu olarak düşünülmüş. Oyuncular, uzaylı bir mesajı getiren varlığı kontrol ederek evrenin farklı tehlikelerinden kaçmaya çalışacaklardı. Sagan, oyunda insanları canlandıracak bölümler olabileceğini belirtmiş, ancak bu fikir gerçeğe dönüşmemiş. Roman, 1997’de aynı adla filme uyarlanmış.
Carl Sagan’ın hayatı ve görüşleri, hem bilimsel düşüncenin hem de toplumsal meselelerin zenginliğini yansıtır. Yaptığı katkılar ve eserleri, bilim ve kültür dünyasında kalıcı bir etki bırakmıştır.
Ayrıca İşte Popüler Carl Sagan Kitapları:
- Kozmos:Evrenin ve Yaşamın Sırları
- Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı
- Cennetin Ejderleri & İnsan ZekÂsının Evrimi Üzerine Düşünceler
- Tanrı’nın Kapısını Çalan Bilim
- Milyarlarca ve Milyarlarca
- Mesaj
- Nükleer Kış / Silahlanma Yarışının Sonu
- Atalarımızın Gölgesinde
Önceki Yazı
Sonraki Yazı
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.