University College London’dan bir araştırma ekibi, Alzheimer hastalığının insandan insana bulaştığına dair ilk net kanıtları rapor etti. Araştırmacılar, insan büyüme hormonu tedavisi gören çocuklarda ortaya çıkan olağanüstü nadir vakalar üzerinde yaptıkları çalışmada, bu tedavinin toksik proteinleri çocuklara naklettiğini ve erken başlangıçlı Alzheimer gelişimine neden olduğunu gösterdi.
1950’lerin sonlarından itibaren yaklaşık 25 yıl boyunca, belirli fiziksel gelişim sorunlarına sahip çocukları tedavi etmek amacıyla yaklaşık 1800 vaka üzerinde insan büyüme hormonu (C-hGH) kullanıldı. Bu hormon, ölen kişilerin hipofiz bezlerinden elde ediliyor ve o dönemde kısa boylu çocuklara enjekte ediliyordu.
Yıllar içinde büyüme hormonu tedavisi gören çocukların önemli bir kısmında Creutzfeldt-Jakob hastalığı adı verilen ölümcül bir nörodejeneratif durum gelişti. Bu hastalığın sebebi, toksik yanlış katlanmış proteinler olan prionlardan kaynaklanıyordu.
Araştırmacılar, bazı C-hGH örneklerinin toksik prionları içerdiğini ve bunun sağlıklı beyinlerde nörodejeneratif hastalığın tohumlarını attığını keşfetti. İnsan kaynaklı büyüme hormonu daha güvenli bir sentetik versiyonla değiştirildi ancak daha yakın bir zamanda, Creutzfeldt-Jakob hastalığından ölen büyüme hormonu hastalarının beyin dokusu örneklerini inceleyen bir araştırma ekibi, Alzheimer hastalığının belirtilerini keşfetti.
Araştırma ekibi, Londra’daki Ulusal Prion Kliniği’nde nörolojik sorunlarla başvuran sekiz hastayı inceledi. Bu hastaların hepsi çocukluklarında C-hGH ile tedavi edilmişti ve şu anda yaşları 38 ila 55 arasındaydı. Beş hastaya erken başlangıçlı demans teşhisi konmuş ancak Creutzfeldt-Jakob hastalığının patolojik bulgularına rastlanmamıştı. Bu hastaların beşi, Alzheimer tanısı kriterlerine uyan ve hastalığın erken başlangıcına genetik bir yatkınlık belirtisi göstermeyen nadir örneklerdi.
Manchester Üniversitesi’nden Andrew Doig, bulguların kapsamlı ve dikkatli olduğunu belirtirken, sadece sekiz nadir vakadan yola çıkarak geniş bir çıkarım yapmanın dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Doig, “Burada bildirilen yeni Alzheimer türü, hastalığın yayılmasının yeni bir yolunu ortaya çıkardığı için bilimsel açıdan büyük ilgi görse de, hastalığın neden olduğu yol 40 yıl önce durdurulduğundan korkmak için bir neden yok” dedi.
Bu bulgular, günümüzde Alzheimer’ın insandan insana geçişinin olağanüstü nadir bir örneğini gösteriyor olsa da, bu tür vakaların yaşanma olasılığının son derece düşük olduğunu belirtiyor. Ancak araştırma ekibi, bu keşfin hastalığın nasıl ilerlediğine dair yeni bilgiler sağlayarak yeni tedavilere ulaşılmasına katkıda bulunabilir.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.