Astronomlar, Evrenin En Açgözlü Süper Kütleli Kara Deliğini Keşfetti
Avustralya’daki bir grup gökbilimci, uzayın derinliklerinde çok büyük ve çok hızlı bir şekilde malzeme yiyen bir kara delik buldu. Bu kara delik her gün bir Güneş büyüklüğünde malzeme yutuyor ve zaten 17 milyar Güneş büyüklüğünde. Bu, şimdiye kadar bulunan en hızlı büyüyen kara delik.
Kara delikler, evrenin en gizemli ve etkileyici fenomenlerinden biridir. Güneşimizin milyonlarca, hatta milyarlarca katı kütleye sahip olabilen bu kozmik canavarlar, genellikle galaksilerin merkezlerinde bulunur ve etraflarındaki her şeyi yutma kapasitesine sahiptir. Ancak J0529-4351, bu açıdan bile olağanüstü. Günlük tüketimiyle, şimdiye kadar gözlemlenen en açgözlü kara delik olarak tarihe geçmiş durumda.
Peki, bu devasa kara delikler nasıl bu kadar büyük oluyor? Bilim insanları hâlâ bu sorunun tam cevabını arıyor. Küçük kara delikler, büyük yıldızların çökmesiyle oluşabilir ve zamanla diğer yıldız kütleli kara deliklerle birleşerek büyüyebilir. Ancak J0529-4351 gibi süper kütleli kara deliklerin, evrenin erken dönemlerinde bile nasıl bu kadar devasa boyutlara ulaştığı büyük bir muamma.
Bu kara deliklerin sırlarını çözmek için bilim insanları, J0529-4351 gibi kazarları inceliyor. Kazarlar, merkezlerinde devasa kara delikler bulunan ve bu kara deliklerin etrafındaki malzemeyi hızla yutan galaksilerdir. Bu süreç sırasında malzeme o kadar ısınır ki, tüm spektrum boyunca parlak ışık saçar. Bu ışık, astronomların kara deliklerin gizemlerini aydınlatmasına yardımcı oluyor.
J0529-4351, Büyük Patlama’dan yaklaşık 1,5 milyar yıl sonra, evrenin gençliğinde bir dönemde ortaya çıkmış. Bu, ışığının bize ulaşması için 12 milyardan fazla yıl seyahat ettiği anlamına geliyor. Astronomlar, bu kara deliğin yılda yaklaşık 370 Güneş kütlesi kadar malzeme yiyerek büyüdüğünü hesapladılar. Bu, kara deliğin beslenme kapasitesinin neredeyse en üst sınırında, yani Eddington limitine çok yakın olduğu anlamına geliyor.
J0529-4351’in keşfi, süper kütleli kara deliklerin nasıl bu kadar büyük olabildiği konusunda bize yeni ipuçları sunuyor. Ancak bu kara deliğin devasa akresyonunun (yutma sürecinin) arkasındaki mekanizmalar hâlâ bilinmiyor. Bilim insanları, Şili’deki Atacama Large Millimeter/Submillimeter Array gibi araçlar kullanarak daha fazla bilgi edinmeyi umuyor.
Bu olağanüstü keşif, evrenin sırlarını çözme yolunda sadece bir adım. Christian Wolf ve ekibi, evrenin uzak köşelerinde gizlenmiş olabilecek diğer kazarları ve süper kütleli kara delikleri bulmayı umuyor. Her yeni keşif, kozmosun nasıl işlediğine dair anlayışımızı genişletiyor ve bize evrenin harikalarını daha da yakından tanıma fırsatı sunuyor.
Sonraki Yazı
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.