Gezeravcı’nın Uzayda Gerçekleştireceği Keşif Deneyleri:
9 Ocak günü 00:49’da fırlatılan Falcon 9 roketiyle uzaya çıkan Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, şu anda Uluslararası Uzay İstasyonu’na doğru ilerliyor. İstasyona vardığında, toplamda 13 farklı deney gerçekleştirecek olan Gezeravcı’nın deneylerinin detayları büyük bir merak konusu haline geldi.
Bu deneyler için öncelikle çeşitli akademisyenlerin ve araştırma görevlilerinin teklifleri bir çağrı ile toplandı. Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK Uzay uzmanları tarafından yapılan değerlendirmelerde bilimsel katkı, değer, maliyet, takvim, yapılabilirlik ve Uluslararası Uzay İstasyonu’nun altyapısına uygunluk gibi kriterler gözetildi. Tüm bu kriterlere uyan deneylerden 13 tanesi seçildi. İşte Gezeravcı’nın gerçekleştireceği deneyler ve bu deneylerin detayları:
UYNA
“UYNA” adlı deney kapsamında, yeni nesil uzay alaşımları üretmek amacıyla gerçekleştirilecek olan çalışmada, materyallerin yerçekimsiz ortamdaki ergitme ve katılaşma süreçlerinin etkileri detaylı bir şekilde araştırılacak. Bu deney, özellikle yüksek sıcaklıklara dayanıklı alaşımların uzay koşullarında nasıl üretilebileceğine dair önemli bilgiler sunmayı hedefliyor.
gMETAL
“gMETAL” deneyi çerçevesinde gerçekleştirilecek çalışmada, katı fazdaki parçacıkların bir akışkan içindeki dinamiği, özellikle yerçekimsiz ortamın etkisi altında incelenecek. Bu deneyde kimyasal tepkime olmayan koşullarda, katı parçacıkların akışkanlarla homojen bir karışım oluşturması üzerindeki yerçekimi etkisi detaylı bir şekilde araştırılacak. Bu çalışmanın uzay araçlarında itki sistemlerinin verimini artırmaya yönelik potansiyel etkilerini değerlendirmek amaçlanmaktadır.
UzMAn
“UzMAn” deneyi kapsamında, uzay görevleri için mikroalgal yaşam destek üniteleri üzerine gerçekleştirilecek araştırmada, zorlu uzay koşullarına adapte olabilen mikroalg türlerinin yerçekimsiz ortamda nasıl büyüdüğü ve dayanıklılıkları üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde incelenecek. Bu çalışma, mikroalg türlerinin metabolik değişiklikleri ve özellikle CO2 yakalama ile O2 üretme yetenekleri üzerinde odaklanarak, uzay görevleri için etkili bir yaşam destek sistemi geliştirmeyi amaçlamaktadır.
EXTREMOPHYTE
“EXTREMOPHYTE” adlı deneyde, ekstrem halofit olan Schrenkiella Parvula bitkisinin tuz stresine verdiği yanıtların uzay ortamında araştırılması planlanmaktadır. Bu araştırma kapsamında A. thaliana ve S. parvula (Tuz Gölü’nde yetişen endemik bir bitki) bitkilerinin, yüksek tuzluluğa karşı gösterdiği tolerans ile mikro yerçekimi arasındaki etkileşim detaylı bir şekilde incelenecektir. Bu bitkilerin özel yetenekleri, potansiyel olarak Dünya dışındaki üslerde, özellikle tuz ve metal içeriği yüksek Ay ve Mars toprağı gibi toprakların iyileştirilmesi için kullanılabilir. Ayrıca, astronotların çeşitli atıkları arıtmak için de bu bitkilerin yeteneklerinden faydalanılması düşünülmektedir.
METABOLOM
“METABOLOM” deneyi kapsamında, uzay görevlerinde bulunan astronotların metabolom ve transkriptomlarındaki değişimlerin analizi ve ulusal omik veri setlerinin oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu deney, astronotların uzay görevleri sırasında maruz kaldığı düşük yerçekimi, uzay radyasyonu, değişen fiziksel aktivite, beslenme sorunları, uykusuzluk, yüksek G kuvveti ve hiperoksi gibi çevresel etkenlerin detaylı bir şekilde araştırılmasına odaklanacak. Aynı zamanda, bu çevresel etkenlerin fizyolojik ve biyokimyasal değişimlere etkisi üzerine derinlemesine bir analiz gerçekleştirilecek ve bu veriler ulusal omik veri setlerini oluşturmak için kullanılacaktır.
MİYELOİD
“MİYELOİD” projesi, uzay misyonuna katılan bireylerde radyasyona maruz kalmanın kanser için öncül lezyonlar olan periferik kandaki miyeloid kökenli baskılayıcı hücrelere etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle kanser benzeri kronik inflamasyon durumlarında, örneğin uzay uçuşlarındaki yolculuk koşulları ve uzay radyasyonu gibi durumlar, miyeloid kökenli baskılayıcı hücrelerin yüksek düzeyde üretilmesine neden olabilir. Bu hücreler bağışıklık sistemini baskılayarak inflamasyonu artırabilir. Deney kapsamında, bu baskılayıcı hücrelerin düzeyinin ölçülmesi ve uzayda maruz kalınan radyasyonun bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi hedeflenmektedir.
MESSAGE
“MESSAGE” (Microgravity Associated Genetics Science Mission/Mikroyerçekim İlişkili Genetik Bilim Misyonu) deneyi, yerçekimsiz ortamın etkilediği ve henüz işlevi keşfedilmemiş genlerin tespiti yanı sıra, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin de doğrudan uzay ortamından etkilendiğini belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu deney, mikroyerçekim koşullarında ortaya çıkan genetik değişiklikleri anlamak ve bağışıklık sistemini etkileyen faktörleri belirleyerek gelecekteki uzay görevlerinde sağlık ve güvenlik önlemlerini geliştirmeyi hedeflemektedir.
ALGALSPACE
“ALGALSPACE” deneyi, uzay koşullarında Antarktika ve ılıman bölgelerde yetiştirilen mikroalglerin karşılaştırmalı bir çalışmasını hedeflemektedir. Bu deneyde mikroalglerin büyüme verileri, uzay, Antarktika ve ılıman bölgelerde elde edilen verilerle karşılaştırılacak. Ayrıca, bu çalışma kapsamında kutup bölgesinde yetişen alglerin uzay koşullarında kullanımına yönelik bir deney gerçekleştirilecektir. Mikroalgler, CO2’den O2 üretimi, ek gıda sağlama, suyun kalitesini artırma ve yaşam destek sistemlerinde kullanılmak üzere bir dizi önemli görevi yerine getirebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu deney, mikroalglerin uzayda ve ekstrem iklim koşullarında nasıl performans gösterdiğini anlamak için önemli bir adım olacaktır.
CRISPR-GEM
“CRISPR-GEM” deneyi, mikro yerçekimi altında bitkilerde CRISPR gen düzenleme verimliliğini araştırmayı amaçlamaktadır. Uzun uzay görevlerinde bitkiler, yiyecek ve temiz hava sağlama gibi önemli roller üstlenmektedir. Bu nedenle, uzay koşullarında yetiştirilecek bitkilerin, mikro yerçekimi altında yaşayacakları streslere karşı daha dayanıklı olmaları için modern gen düzenleme teknikleri kullanılması gerekmektedir. “CRISPR-GEM” deneyi, mikro yerçekimi ortamında bitkilere uygulanan CRISPR yönteminin etkinliğini değerlendirerek, uzayda bitki yetiştirme tekniklerini geliştirmeye yönelik önemli bilgiler sağlamayı amaçlamaktadır.
PRANET
“PRANET” deneyi, propolisin anti-bakteriyel etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Propolis, çeşitli rahatsızlıklarda kullanılan arı sütünün bir türevidir. Bu deney, propolisin bakteriler üzerinde mikro yerçekimi ortamındaki etkilerini detaylı bir şekilde inceleyerek, uzayda sağlık ve hijyen konularında potansiyel uygulamalarını değerlendirmeyi hedeflemektedir.
VOKALKORD
“VOKALKORD” deneyi, uzayda yaşamanın neden olduğu hayati tepkimelerin vokal kord kaynaklı değişimlerle belirlenmesi ve düşük yerçekimli ortamın neden olduğu rahatsızlıkların ses frekansları ile tanımlanması amacını taşımaktadır. Solunum sistemi içerisindeki frekans değişimleri, akıllı saatlerin yapay zeka desteği ile rahatsızlıkların tespiti için kullanılacaktır. Aynı zamanda, bu deneyde düşük yerçekimli ortamın insan sesi üzerindeki etkileri de detaylı bir şekilde incelenecektir. Deney, uzay şartlarında yaşayan bireylerin sağlık durumlarını belirlemek ve yerçekimsiz ortamın vokal kordlar üzerindeki etkilerini anlamak adına önemli bir adımı temsil etmektedir.
OKSİJEN SATURASYONU
“OKSİJEN SATURASYONU” deneyi, solunum sistemi fizyolojisi içinde yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak, düşük yer çekiminin neden olduğu rahatsızlıkların tanımlanmasını amaçlamaktadır. Yapay zeka destekli olarak sağlanan hava özellikle mikro yerçekimi koşullarında vücutta oluşan oksijen seviyesi değişimlerini inceleyecek ve bu değişimlerin neden olduğu sorunları belirleyecektir. Bu deney, uzayda solunum sistemi sağlığının izlenmesi ve mikro yerçekiminin bu süreç üzerindeki etkilerinin anlaşılması konusunda önemli bir adımı temsil etmektedir.
MİYOKA
“MİYOKA” projesi kapsamında, Gezeravcı’nın UUİ’de gerçekleştireceği bu deneyde, mikro yerçekimi ortamında kurşunsuz lehimleme yöntemleri araştırılacaktır. Deney kapsamında, bir elektronik devre kartı üzerine kurşunsuz bir bileşen lehimleme işlemi gerçekleştirilecektir. Görev sonrasında lehimlenen kartlar, TÜBİTAK UZAY tarafından detaylı bir şekilde incelenecek ve elde edilen sonuçlar raporlanacaktır. Bu proje, mikro yerçekimi koşullarında elektronik bileşenlerin güvenli bir şekilde lehimlenmesini anlamak ve uzayda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla önemli bir adımı temsil etmektedir.
Etiketlendi:
- bilim
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.