Araştırmacılar, Kan Testi İle Biyolojik Yaşı ve Hastalık Riskini Tahmin Edebilecek Yeni Belirteçler Keşfetti
Pittsburgh Üniversitesi’ndeki bir ekip tarafından gerçekleştirilen yeni bir çalışma, kan bazlı belirteçler aracılığıyla bir kişinin biyolojik yaşını ortaya çıkarabilecek ve böylece yaşlandıkça karşılaşabileceğimiz çeşitli sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olabilecek bulgular elde etti. Bizlerin gerçek yaşları, yani dünyada geçirdiğimiz yıl sayısı, ve biyolojik yaşlarımız var ki bu sonuncusu, hücrelerimizde ve organlarımızda meydana gelen aşınma ve yıpranmayı ifade eder. Biyolojik yaşımızı bilmek, hastalık riskini değerlendirme, tedaviyi kişiye özel hale getirme ve bedenlerimizin nasıl farklı oranlarda yaşlandığını daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.
“65 yaşında iki insan düşünün,” diyor Pittsburgh Üniversitesi’nden geriyatrist Aditi Gurkar. “Birisi işe bisikletle gidip hafta sonları kayak yaparken, diğeri bir kat merdiveni çıkmakta zorlanıyor. İkisinin kronolojik yaşı aynı olsa da biyolojik yaşları oldukça farklı. Bu insanlar neden farklı yaşlanıyor?”

Bu soruya cevap bulabilmek için araştırmacılar, 75 yaş ve üzeri sağlıklı yaşlananlar olarak nitelendirilen ve 65-75 yaş arasında hızlı yaşlananlar olarak sınıflandırılan toplam 196 yaşlı yetişkini çalışmalarına dahil ettiler. Sağlıklı yaşlananlar, bir merdiveni çıkabilir veya 15 dakika dinlenmeden yürüyebilirken, hızlı yaşlanan grup bu aktiviteleri gerçekleştirirken ara vermeye ihtiyaç duydu. Bu ayrım, araştırma ekibine her iki grup arasında moleküler düzeyde farklılıkları inceleme fırsatı verdi.
Araştırmacılar özellikle, vücuttaki biyolojik süreçlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve bu süreçlerin nasıl işlediğine dair kanıt sunabilen küçük moleküller olan metabolitlere odaklandılar. Sağlıklı yaşlananlar ile hızlı yaşlananlar arasında belirgin farklar gösteren toplam 25 metabolit tespit edildi. Bu molekül grubu Sağlıklı Yaşlanma Metabolik (HAM) İndeksi olarak adlandırıldı. Ekip ayrıca biyolojik yaşlanmayı etkileyen üç anahtar metaboliti de belirledi.
Gurkar, “Metabolitleri seçmemizin sebebi onların dinamik oluşlarıdır,” diye açıklıyor. “Gerçek zamanlı olarak güncel sağlığımızı ve hissettiğimiz durumu yansıtırlar, ve yaşam tarzımız, beslenmemiz ve çevremizle onları etkileyebiliriz.”
Başka bir grup üzerinde yapılan testlerde, HAM İndeksi, biyolojik yaşı %68 oranında doğru bir şekilde belirleme başarısı gösterdi. Daha fazla araştırma ile, biyolojik yaş değerlendirmesi için hızlı ve kolay bir kan testi geliştirilebilir. Bu test daha sonra, moleküler süreçlerdeki değişikliklerin daha kolay modifiye edilebileceği genç yaşlarda, örneğin biyolojik yaşının beklenenden çok daha yüksek olduğu belirlenen 30’larında birine uygulanabilir.
Gurkar, “Bu kişi, yaşam tarzının belirli yönlerini (uyku, diyet veya egzersiz rejimini iyileştirme gibi) erken değiştirmeyi düşünebilir ve umarız ki biyolojik yaşını tersine çevirebilir,” diye ekliyor.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.