Pasifik Okyanusu’ndaki Levha Dinamikleri Üzerine Yeni ve Detaylı Bir Araştırma
Son keşifler, Pasifik Okyanusu’nun altındaki levhanın sıra dışı hareketler sergilediğini gösteriyor. Levha tektoniği, yıllardır Dünya’nın kabuğundaki hareketleri açıklamak için ana teori olmasına rağmen, yeni bulgular teorinin daha fazla incelenmeye ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
Toronto Üniversitesi’nden Russell Pysklywec ve Erkan Gün liderliğindeki araştırma, okyanus tabakalarını katı yapılar olarak görmek yerine, batı Pasifik Okyanusu’ndaki dört plato üzerine odaklanarak, bu alanların uzak kuvvetler tarafından çekilerek zayıflatıldığını iddia ediyor.
Pysklywec, “Teori kesinleşmiş değil ve hala yeni bulgularla karşılaşıyoruz,” diyerek bilimsel anlayışın geliştiğini vurguluyor. Gün ise, “Kıta levhalarında jeolojik deformasyonların kıyı bölgelerinden uzakta olduğunu biliyorduk. Ancak aynı şeyin okyanus levhalarında da olduğunu bilmiyorduk,” diyor.
Bu araştırma, okyanus tabanının sırlarını açığa çıkarmak için yapılan uzun yıllara dayanan çabaları temel alıyor. Marie Tharp’ın 1950’lerdeki önemli çalışmalarından beri, bilim insanları su altı topografyasını incelediler. Tharp’ın haritaları, Orta-Atlantik Sırtı gibi derin hendekler ve dağlarla dolu bir manzara sundu.
Önceki düşüncelerin aksine, çalışma okyanus levhalarının iç bölgelerinin de değişken olduğunu öne sürüyor. Shatsky Yükseltisi, Hess Yükseltisi, Ontong Java Plato ve Manihiki Plato gibi plato verilerini analiz ederek, araştırmacılar Pasifik Okyanusu’nun altındaki dinamik süreçler hakkında yeni bilgiler sunuyorlar.
Uzak Pasifik Okyanusu Plato’larının Dinamikleri Üzerine Yeni Araştırma
Deniz tabanını araştırmak zor olabilir, ancak uzak Pasifik Okyanusu’ndaki plato’lar hakkında çığır açıcı bir çalışma yapıldı. Batı Pasifik Okyanusu’ndaki dört plato üzerinde odaklanan bu çalışma, bu bölgelerin plaka sınırlarından uzak olmalarına rağmen önemli kuvvetlere maruz kaldıklarını gösteren şekil değişimleri ve magmatik özelliklerini ortaya koyuyor.
Toronto Üniversitesi’nden Erkan Gün ve ekibinin yürüttüğü araştırma, bu platoların Pasifik levhasının kenarlarında çekme kuvvetleri tarafından parçalanmasını öne çıkarıyor; bu, komşu levhaların batırıldığı bölgeleri oluşturuyor. En yakın hendeklerin yanında paralel kusur hatlarının tanımlanması, bu fenomenin boyutunu ortaya koyuyor.
Sofistike modelleme tekniklerini kullanarak, ekip, batırma bölgelerinden farklı mesafelerde bulunan varsayımsal plato’lar için tektonik levha dinamiklerini simüle etti. Şaşırtıcı bir şekilde, plakaların kenarlarına yakınlığına bakılmaksızın, bu varsayımsal platoların milyonlarca yıl boyunca önemli ölçüde gerildiğini ve inceldiğini gösterdi, bu da önceki anlayışları sorguladı.
Gün, “Sub-okyanus plato’larının daha kalın olduğu için daha güçlü olduğu düşünülüyordu,” diyor. “Ancak modellerimiz ve sismik verilerimiz, aslında tam tersinin olduğunu gösteriyor: plato’lar daha zayıf.”
Araştırmanın sadece dört plato üzerine odaklanmasına rağmen, araştırmacılar deniz tabanını daha kapsamlı bir şekilde haritalamak için daha fazla keşif yapılması gerektiğini savunuyorlar. Gün, “Veri toplamak için araştırma gemileri göndermek büyük bir çaba gerektiriyor. Dolayısıyla, aslında, umudumuz makalemizin platolar üzerine dikkat çekmesi ve daha fazla verinin toplanmasıdır,” diye vurguluyor.
Etiketlendi:
- bilim
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.