Domates Suyu, Salmonella İle Mücadelede Etkili: Cornell Üniversitesi Araştırması
Cornell Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen çığır açıcı bir çalışmada, domatesler ve bunların türevleri, çeşitli gastrointestinal enfeksiyonlardan sorumlu olan Salmonella’ya karşı mücadelede potansiyel müttefikler olarak ortaya çıkıyor. Bu keşif, özellikle temiz suya, sanitasyona ve aşıya sınırlı erişimi olan bölgelerde tifo ateşinin önemli bir halk sağlığı sorunu olarak devam ettiği yerlerde umut ışığı olarak görülüyor.
Mikrobiyolog Jeongmin Song liderliğindeki araştırma ekibi, tifo ateşi nedeniyle bilinen Salmonella enterica Typhi türüne odaklandı. Diğer gıda kaynaklı patojenlerin aksine, Salmonella Typhi özellikle uygun hijyen ve tıbbi kaynaklardan yoksun alanlarda benzersiz bir tehdit oluşturuyor. Gıda işleme, depolama ve antibiyotik tedavilerindeki ilerlemelere rağmen tifo ateşi, özellikle çocuklar olmak üzere savunmasız nüfusları etkilemeye devam ediyor, bu da küresel bir sağlık sorunu haline geliyor.
Çalışmanın odak noktası olan domateslerin antimikrobiyal özellikleri umut verici bulundu. Taze sıkılmış domates suyuna maruz kalan Salmonella Typhi’nin laboratuvar kültürleri, 24 saat içinde önemli ölçüde azalmayı gösterdi, bu da domatesin bu enterik patojenle mücadele etme potansiyelini vurgulamaktadır. İlginç bir şekilde, domates suyunun asiditesi, bakteri öldürme etkinliğinin ana faktörü değildi.
Domateslerin genetik yapısına daha derinlemesine inen araştırmacılar, meyve içinde Salmonella Typhi’nin büyümesini engelleyen iki antimikrobiyal peptidi tanımladı. Bu peptitler, tifo ateşini tedavi etmek için kullanılan temel antibiyotik olan siprofloksasin’e dirençli bir suşa karşı bile etkili olduğunu gösterdi. Hesaplamalı modelleme, bu peptitlerin Salmonella Typhi’nin hücre zarlarını sadece 45 dakikada yırttığını ortaya koydu.
Çalışmanın kapsamını genişleterek, araştırma ekibi, tanımlanan bileşenlerin aynı zamanda ölümcül olmayan gıda zehirlenmesine neden olan non-typhoidal bir suş olan Salmonella Typhimurium’a karşı da etkili olduğunu buldu. Sonuçların hücre deneylerinden elde edildiğini ve bu nedenle aşırı domates suyu tüketimi için yeşil ışık olmadığını vurgularken, çalışma, günlük diyetlerine meyve ve sebze açısından zengin bir denge eklemenin önemini vurguluyor.
Bu bulgular, bakteriyel enfeksiyonları önleme ve yönetme konusunda potansiyel bir tamamlayıcı yaklaşım sunarak kamu sağlığı için önemli sonuçlar taşıyor. Araştırmacıların günlük yiyeceklerin antimikrobiyal özelliklerini daha derinlemesine inceledikçe, domatesler bakteriyel tehditlere karşı doğal ve erişilebilir bir koruma sağlamanın önemli bir parçası haline gelebilir.
Bilim konulu diğer haberlerimiz için Tıklayın!
Etiketlendi:
- bilim
Sonraki Yazı
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.