Yeni Araştırmalar Zaman Algısının Sağlığımız Üzerindeki Etkilerini Ortaya Koyuyor
Sağlık bilimi alanında yapılan son araştırmalar, zihin ve beden arasındaki ilişkinin, iyileşme süreçleri üzerinde düşündüğümüzden daha fazla etkisi olduğunu gösteriyor. Ellen Langer liderliğindeki Langer Laboratuvarı’nın yürüttüğü çalışmalar, insanların zaman algısının, yaralarının ne kadar hızlı iyileştiğini etkileyebileceğini ortaya koydu. Bu bulgular, sağlık ve esenlik kavramlarımızı derinden etkileyebilecek nitelikte.
Son 45 yıl boyunca, Langer Laboratuvarı, zihin ile vücut arasındaki etkileşimi derinlemesine inceleyerek, zihnin vücut üzerindeki kontrolünün ne derece kuvvetli olabileceğini araştırdı. Laboratuvar, insanların zihni ve bedeni ayrı birimler yerine tek bir varlık olarak gördüklerinde, sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin arttığını savunuyor. Araştırmacılar, zihni doğru yönde kullandığımızda bedenin de bu yönde iyileşebileceğini belirtiyor.
Araştırmaların çarpıcı örneklerinden biri 1979 yılında yapılan tersine dönüş deneyidir. Bu deneyde, yaşlı erkekler, 20 yıl öncesinin koşullarını yansıtan bir ortamda, gençliklerini yeniden yaşamışlar ve bu süreçte, görme, işitme ve hafıza gibi fiziksel fonksiyonlarında iyileşmeler gözlemlenmiştir. Araştırmacılar, bu deney sonucunda katılımcıların daha genç göründüklerini ve fiziksel olarak daha iyi hissettiklerini rapor etmişlerdir.
Langer Laboratuvarı’nın yaptığı diğer çalışmalar da, beklentilerin sağlık üzerindeki etkilerini destekler nitelikte. Örneğin, yorgunluk hissi bekleyen kişiler gerçekten daha yorgun hissederken, belirli bir hastalığı geçireceğini düşünen kişilerin bu hastalığı yaşama olasılıklarının arttığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, günlük egzersizlerden belirli faydalar bekleyen kişiler, bu faydaları yaşarken, beklenti içinde olmayanlar aynı etkileri gözlemlemediler.
Yeni yapılan bir çalışmada ise, katılımcılara hafif morluklar yaratan kontrollü işlemler uygulandı ve iyileşme süreçleri gözlemlendi. Katılımcılara zamanın hızlı veya yavaş geçtiği algısı yaratıldığında, zamanın daha hızlı geçtiğine inananlar yaralarının daha çabuk iyileştiğini, daha yavaş geçtiğine inananların ise daha yavaş iyileştiğini belirtmişler. Bu bulgu, zaman algısının yaraların iyileşme hızı üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu göstermektedir.
Ayrıca, araştırma ekibi, sağlıkla ilgili kategorilendirme ve tanımlama üzerine de çalışmalar yapmaktadır. Özellikle kan şekerini ölçen A1C testi üzerine yapılan bir çalışmada, yüzde 5.6 ve yüzde 5.7 arasında küçük bir fark olmasına rağmen, bu iki değer arasındaki sınırlama, kişilerin sağlıkla ilgili gelecekteki yollarını etkileyebilmektedir. Araştırmacılar, bu küçük farkın bile insanların sağlık durumları hakkında nasıl algılandıklarını ve tedavi edildiklerini değiştirebileceğini savunuyor.
Ellen Langer ve ekibinin çalışmaları, sağlık anlayışımızı şekillendirmede zihnin gücünü ve zaman algısının önemini vurgulamaktadır. Bu bulgular, sağlığımızı geliştirmek için zihinsel ve zamanla ilgili inançlarımızı yeniden değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor.
Sonraki Yazı
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.