Aralıklı Oruç Tutmanın Beyin Sağlığı Üzerindeki Etkilerini Aydınlatan Yeni Araştırma:
Aralıklı oruç tutma, insanların kilo vermelerine veya kilo kontrolü yapmalarına yardımcı olmak için popüler bir diyet yaklaşımı haline geldi. Ayrıca metabolizmayı sıfırlama, kronik hastalıkları kontrol altına alma, yaşlanmayı yavaşlatma ve genel sağlığı iyileştirme amacıyla teşvik edilmektedir. Bununla birlikte, araştırmalar, aralıklı oruç tutmanın beyne enerji erişimi sağlama ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı koruma sağlama potansiyeline sahip olabileceğini öne sürmektedir.
Öncelikle, aralıklı oruç tutmanın ne olduğunu anlamak önemlidir: Diyetimiz, tükettiğimiz kaloriler, makro besin bileşenleri (yağ, protein ve karbonhidrat oranları) ve öğün saatleri gibi yaşam tarzımızı değiştirebileceğimiz faktörler arasındadır. İnsanlar bunu kültürel nedenlerle, istenen kilo kaybı veya potansiyel sağlık kazanımları için yaparlar.
Aralıklı oruç tutma, belirli aralıklarla kalori (enerji) alımının kısıtlandığı kısa dönemleri içerir. Genellikle günde 12 ile 16 saatlik periyotları içerir ve bunu normal beslenme dönemleri izler. “Aralıklı” terimi, bu düzenin tekrarlanabilir olmasını ifade eder, yani tek seferlik bir oruçtan ziyade tekrar eden bir uygulamayı işaret eder.
24 saatten uzun süren açlık durumu tipik olarak açlık olarak adlandırılır. Bu, uzun süreli açlıkla karşılaştırıldığında, özellikle belirli ve potansiyel olarak zararlı biyokimyasal değişiklikler ve uzun süreli devam etmesi durumunda besin eksiklikleri açısından açıktan ayrılır.
İşte aralıklı oruç tutmanın vücut üzerinde etkileri:
1. Ketoz
Birçok aralıklı oruç tutma programının amacı, temelde karbonhidratlardan ziyade yağları yakmaya geçiş yapacak bir “metabolik anahtar” oluşturmaktır. Bu durum ketozis olarak adlandırılır ve genellikle 12 ila 16 saatlik oruçtan sonra, karaciğer ve glikojen depoları tükenene kadar meydana gelir. Bu metabolik süreç tarafından üretilen ketonlar, beyin için tercih edilen enerji kaynağı haline gelir.
Bu süreç daha yavaş bir enerji üretme sürecidir ve kan şekeri seviyelerini düşürebileceği için açlık, yorgunluk, mide bulantısı, düşük ruh hali, sinirlilik, kabızlık, baş ağrısı ve beyin “sisli” hissi gibi semptomlara neden olabilir.
Aynı zamanda, yaşlanma ile birlikte beyindeki glikoz metabolizmasının azalması nedeniyle, çalışmalar ketonların beyin fonksiyonunu koruyabilecek ve yaşa bağlı nörodejeneratif bozuklukları ve bilişsel düşüşü önleyebilecek alternatif bir enerji kaynağı sağlayabileceğini göstermektedir.
Buna uygun olarak, keton seviyelerini takviye veya diyet yoluyla artırmanın, hafif bilişsel düşüş yaşayan yetişkinlerde ve Alzheimer hastalığı riski taşıyan bireylerde bilişsel iyileşmeye yol açabileceğini göstermiştir.
2. Sirkadiyen Senkronizasyon
Vücudumuzun doğal günlük ritimlerine uymayan zamanlarda yemek yemek, organlarımızın nasıl çalıştığını bozabilir. Araştırmalar, vardiyalı çalışanlarda bu durumun kronik hastalıklara daha yatkın hale gelmelerine neden olabileceğini öne sürmüştür.
Zaman kısıtlı yeme, öğünlerinizi gün içinde en aktif olduğunuz altı ila on saatlik bir pencere içinde tükettiğiniz anlamına gelir. Zaman kısıtlı yeme, doku gen ifadesinde değişikliklere neden olabilir ve vücuda dinlenme ve aktivite sırasında yardımcı olabilir. 2021 yılında yapılan bir araştırma, günde on saatlik bir süreye yiyecek alımını sınırlayan 883 yetişkinin, zaman kısıtlaması olmayan bireylere göre bilişsel bozukluk riskinin daha düşük olduğunu göstermiştir.
3. Mitokondri
Aralıklı oruç tutma, mitokondriyal fonksiyonu iyileştirerek ve metabolizmayı düzenleyerek ve oksidanları azaltarak beyin koruması sağlayabilir.
Mitokondrilerin temel rolü enerji üretmektir ve beyin sağlığı için hayati öneme sahiptirler. Birçok yaşa bağlı hastalık, yaşlanma sırasında mitokondriyal işlev bozukluğuna atfedilebilecek bir enerji arz ve talep dengesizliği ile yakından ilişkilidir.
Kemirgenler üzerinde yapılan çalışmalar, gün aşırı oruç tutmanın veya kalori alımını %40’a kadar azaltmanın beyin mitokondriyal fonksiyonunu koruyabileceğini veya geliştirebileceğini öne sürmektedir. Ancak, bu teoriyi destekleyen tüm çalışmalar bulunmamaktadır.
4. Bağırsak-Beyin Bağlantısı
Bağırsak ve beyin, vücuttaki sinir sistemleri aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurar. Bağırsak, ruh halini, bilişi ve mental sağlığı etkileyebilir.
Fareler üzerinde yapılan çalışmalar, aralıklı oruç tutmanın, hafızada, öğrenmede ve duygu düzenlemede rol oynayan hipokampus beyin bölgesinde nöronların (sinir hücrelerinin) hayatta kalmasını ve oluşumunu artırarak beyin sağlığını iyileştirebileceğini göstermektedir.
Sağlıklı yetişkinlerde aralıklı oruç tutmanın biliş üzerindeki etkileri hakkında net bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak, 2022’de yapılan bir araştırma, günde üç öğünden az yemek yiyen 411 yaşlı yetişkinle yapılan bir çalışmada, Alzheimer hastalığına dair kanıtların azaldığını göstermiştir.
Bazı araştırmalar, kalori kısıtlamasının oksidatif stresi azaltarak ve damar sağlığını teşvik ederek Alzheimer hastalığına karşı koruyucu bir etkisi olabileceğini öne sürmektedir. Genel enerji kısıtlamasının etkilerine bakıldığında, kanıtlar karışıktır.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.