Grönland'ın buzulları beklenenden daha hızlı eriyor !
Yeni bir 3D çalışması, eriyen suyun buzul buzuna daha derin yarıklar açtığını gösteriyor.
Grönland Buz Tabakası’ndaki yarıkların büyük çapta incelenmesi, bu çatlakların, iklimin ısınmasıyla birlikte daha hızlı genişlemeye başladığını ortaya koyuyor. Bu durum, buz kaybını ve küresel deniz seviyesi artışını hızlandırma ihtimalini gündeme getiriyor.
Yarıklar, buzulda buzun daha hızlı akmaya başladığı yerlerde meydana gelen, kama şeklinde çatlaklar ve yarıklardır. Bu yarıklar, 300 feet genişliğinde, binlerce feet uzunluğunda ve yüzlerce feet derinliğinde olabilir. Yüzeyde eriyen karın suyu bu yarıklardan geçerek buz tabakasının altına kadar ulaşır ve diğer gizli akarsularla birleşerek, buzulların ve buzul tabakalarının akış hızını etkileyen geniş bir drenaj sistemi oluşturur.
Yeni yapılan bir çalışma, yarıkların daha önce tespit edilenden çok daha hızlı genişlediğini ve Grönland Buz Tabakası’ndan akan suyun yüzde 50 ila 90’ının bu yarıklardan geçtiğini ortaya koydu. Bu su, buz tabakasının derinliklerinde bulunan kısmı ısıtarak, buz tabakasının altındaki kayaya sürtünme miktarını artırabilir. Bu da buzun akış hızını hızlandırabilir, Araştırmacı.
“Yarıkları anlamak, bu deşarjın 21. yüzyıl ve sonrasında nasıl evrileceğini anlamanın anahtarıdır,” diyor araştırmacı.
Grönland’daki buz araştırmacıları, ısınan bir dünyada daha fazla yarık oluşmasını bekliyor çünkü “buzullar, daha sıcak okyanus sıcaklıklarına tepki olarak hızlanıyor ve erime suyu, yarıkları buzulun derinliklerine kadar iterek kırılmaları daha da derinleştiriyor,” diyorlar. “Ancak, şimdiye kadar bunun nerede ve ne hızla gerçekleştiğine dair verilerimiz yoktu.”
Yarıkların üç boyutlu görüntülerinin kullanılması, araştırmacıların bu yarıkların toplam hacmi hakkında bugüne kadar elde ettikleri en doğru tahminleri yapmalarını sağladı. Sonuçlar, 2016 ile 2021 yılları arasında yarıkların önemli ölçüde genişlediğini gösteriyor.
“Ve bu genişlemeler, buzdağlarının ve erime suyunun okyanusa deşarjının arttığıyla hemen hemen paralel olarak büyüyor,” diyor araştırmacı. “Bu mantıklı, değil mi? Çünkü buzullar, ısınan okyanuslardan gelen etkiyle hızlanıyor. Hızlandıkça, daha hızlı akıyorlar.”
Buzulların yüzeyindeki buz genellikle tabanlarından daha hızlı akar, çünkü yüzeyle sürtünme hızını yavaşlatır. Bu hız farkı, yarıklara yol açar, diyor araştırmacılar.
Yeni araştırma, buz tabakalarının ve buzul kaybının hızlanmasına yol açan yeni bir geri besleme döngüsünü vurguluyor, diyor araştırmacılar.
“Bu pozitif geri beslemenin önemini değerlendirmek zor,” diyen araştırmacı, “ancak bu, gelecek projeksiyonları yapmak için kullanılan buz tabakası modellerinde şu anda yeterince dikkate alınmayan bir durumdur.”
Grönland’dan yıllık buz deşarjını hesaplamak da, bu karmaşık etkileşimlerin nasıl geliştiğini göz önünde bulundurmayı gerektiriyor, diyor araştırmacı.
Örneğin, modeller, buzullar kıyılardan geri çekildikçe, okyanusa doğrudan buz dağlarının deşarjının azalacağını gösteriyor. Bu durum, eriyen buz dağlarının deniz seviyesi artışına katkısını yavaşlatabilir, diyor.
Ancak bu geri çekilme, buz tabakasının kenarını daha dik hale getiriyor. Hem okyanustan karaya doğru yüzen buz kolları geri çekildiğinde hem de buzdağlarının artan erimesi ve kopması, buzun altındaki kenarları altından keserken bu etkiyi hızlandırıyor.
Bu stres, Araştırmacıların incelediği yarıkları genişletiyor ve derinleştiriyor. Bu da Grönland Buz Tabakası’nın çöküşünü hızlandırabilecek bir geri besleme döngüsü oluşturuyor.
Grönland’ın Buzunun Erimesi, Milyonları Etkileyecek
2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Grönland Buz Tabakası her yıl yaklaşık 9 milyar ton su kaybediyor. Grönland’dan yıllık tatlı su akışı, yaklaşık 1.000 gigaton/yıl ile Amazon Nehri’nin yıllık akışına eşittir. Eğer tüm buzlar erirse, deniz seviyesi yaklaşık 7 metre yükselebilir.
Tam bir erime, binlerce yıl alması bekleniyor ancak yakın geçmişteki hızlı iklim ısınma dönemlerinden elde edilen bilimsel kanıtlar, küresel buz erimesinin hızlı patlamalarla gerçekleştiğini ve deniz seviyelerinin bazen bir asırda 4 metre kadar arttığını gösteriyor. Mevcut erime oranıyla, Grönland’ın buzu 2100 yılına kadar deniz seviyesi artışına yaklaşık 1 metre katkı sağlayabilir.
Bazı kıyı bölgeleri zaten deniz seviyesi artışına uyum sağlamakta zorlanıyor. Dünya çapında milyonlarca insan, topraklarını ve geçim kaynaklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Grönland’ın buzu, deniz seviyesi artışına en büyük katkıyı sağlayan unsurlardan biridir ve erime hızını tahmin etmek, insanları hazırlıklı hale getirebilmek için çok önemli bir iklim bilimi hedefidir.
Buzul araştırmalarının bugüne kadarki ilk yarık envanteri, bu konuda yardımcı olacaktır, diyor araştırmacılar.
“Bu, Grönland’ın çıkış buzullarındaki yarık bölgelerinin genişlemesinin son yıllarda yaygın olduğunu açıkça gösteren ilk çalışmadır,” diyor.
“Kesin sayılar oldukça büyük,” diyor araştırmacı. “Buz tabakasının binlerce kilometrekarelik alanı yarıklarla dolmuş durumda ve gözlemler döneminde farklı buzullarda yüzlerce kilometrekare buz tabakasının yarıklarla dolduğu görülüyor.”
Çalışma, yarıkların buz tabakasının farklı yüksekliklerinde nasıl dağılmaya başladığını ve bunların dağılımının nasıl değiştiğini gösteren daha önce hiç görülmemiş bir ayrıntı sağlıyor, diyor araştırmacı. “Ay kraterlerinin ilk envanterinin yapıldığı zamanlarda benzer bir duyguydu; hep orada olduklarını biliyordunuz, ancak onları bireysel olarak saymak mümkün olmamıştı.”
Buzul tabakasında sahada çalışan araştırmacılardan gelen çeşitli raporlar da, çalışmanın bulgularını onaylıyor.
“Eğer buzul tabakası üzerinde yıldan yıla çalışıyorsanız, yerel bölgelerde yarıkların arttığını görmekten alışkınsınızdır,” diyorlar. “Özellikle mavi buz alanlarında, buzullar genellikle hızlanıyor ve kar yağışı genellikle azalıyor. Daha fazla yarık görmeyi bekliyoruz.”
Araştırmacı ayrıca, yeni bulguların iklim etkilerinin modellerine dahil edilmeyen bazı geri besleme risklerini gösterdiğine dikkat çekti. Bu durum, erimenin, bilim dünyasının şu anda öngördüğünden daha hızlı bir şekilde hızlanabileceğini gösteriyor.
“Yarıkların ortaya çıkmasının, buz kaybını hızlandıran birçok geri beslemeyi tetikleyebileceğini biliyoruz,” dedi. “Buz kaybını artıracak bu kadar çok geri besleme varken, yarıklar, buz tabakasının iklim değişikliğine verdiği tepkinin öngörülen hızdan daha hızlı olmasında büyük bir rol oynayacak gibi görünüyor.”
Grönland’daki buzul kayıplarının hızlanması, sadece bölgesel değil, küresel bir sorun haline gelmiş durumda. Buzulların hızla erimesi, deniz seviyesi artışını ve kıyı bölgelerindeki yerleşimlerin yok olma tehlikesini artırıyor. Bu nedenle bilim insanları, buzulların erimesini etkileyen faktörleri daha iyi anlamak ve bu süreçleri öngörebilmek için çalışmalarına devam ediyor. Grönland’daki yarıkların genişlemesi gibi önemli bulgular, iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkili önlemler alabilmek için hayati önem taşıyor. Bu tür araştırmalar, insanları gelecekteki olası felaketlere karşı daha hazırlıklı hale getirebilir ve küresel sıcaklık artışını kontrol altına almanın ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Önceki Yazı
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.