Baharat Sevgisi: Sıcak İklimlerin Ortak Noktası
Neden Daha Sıcak Ülkelerde Baharatlı Yemekler Daha Popüler?
Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, yemeklerine farklı tatlar katmayı sever. Bazı mutfaklar baharatlarla özdeşleşmiş durumda – Hindistan, Tayland ve Meksika gibi – diğerleri ise daha sade bir yaklaşımı tercih ediyor (burada özellikle Britanya ve İskandinavya’ya selam gönderelim). Genel olarak baktığımızda, sıcak iklimlere sahip ülkelerin baharatlı yiyeceklerle daha güçlü bir bağı olduğu açık. Ancak sanılanın aksine, baharat sevgisinin nedeni ne aşırı sıcakta terleyerek serinlemeye çalışmak ne de bozulmuş etin tadını bastırmak.
Bu konuyla ilgili en dikkat çekici teorilerden biri, baharatlı mutfakların sıcak bölgelerde gelişmesinin ardındaki sebebin, baharatların mikropları yok etme konusundaki etkili gücü olabileceğini öne sürüyor. Yani, baharatlar aslında sıcak havada hızla çoğalan zararlı mikroorganizmalara karşı doğal bir koruma sağlayabilir.
Araştırmalar, sıcaklık arttıkça baharat kullanımının da arttığını gösteriyor. Örneğin, Etiyopya, Kenya, Yunanistan, Hindistan, Endonezya, İran, Malezya, Fas, Nijerya ve Tayland’da et içeren her tarif en az bir baharat içeriyor. Üstelik, bu ülkelerde tariflerde daha fazla çeşit baharat kullanılıyor. Daha serin ülkelerde ise tam tersi bir tablo var; özellikle Finlandiya ve Norveç gibi ülkelerde birçok tarifte hiç baharat bulunmuyor.
Bu eğilim, farklı iklimlere sahip büyük ülkelerde de gözlemleniyor. Örneğin, subtropikal iklime sahip güneybatı Çin’de tariflerin %40’ında en az dört farklı baharat bulunurken, daha soğuk kuzeydoğu Çin’de bu oran %30’a düşüyor.
Araştırmacılar, baharatların antimikrobiyal özelliklerini de mercek altına aldı. Zencefilin içeriğindeki gingerol’ün bakteri ve virüslerle savaştığı, zerdeçalın içindeki kurkuminin ise antibakteriyel, antifungal ve antiviral özellikler taşıdığı biliniyor. Yapılan analizler, sıcak bölgelerde yemeklere daha güçlü antibakteriyel özelliklere sahip baharatların eklendiğini ortaya koydu. Hatta, daha sıcak bölgelerde baharatların belirli kombinasyonlar halinde kullanıldığı görüldü.
Örneğin, bazı baharatlar bir araya geldiğinde mikrop öldürücü etkilerini daha da artırıyor. Bu nedenle, pek çok geleneksel tarif birden fazla baharat içeriyor. Öyle ki, bazı baharat karışımları artık kendi başına bir isim almış durumda: “chili powder” (toz biber, soğan, paprika, sarımsak, kimyon ve kekik karışımı) veya “oriental five spice” (karabiber, tarçın, anason, rezene ve karanfil karışımı) gibi.
Ancak, bu teoriye karşı çıkanlar da var. 2021 yılında yapılan bir araştırma, sıcak ülkelerde baharat kullanımının mikroplardan korunma amacıyla geliştiğine dair yeterli kanıt bulunmadığını öne sürüyor.
Eğer baharatlar mikropları öldürme amacıyla kullanılıyorsa, sıcak ülkelerde sirke ve alkol gibi bilinen diğer güçlü antimikrobiyal bileşenlerin de daha sık kullanılması gerekirdi, ancak böyle bir eğilim gözlemlenmiyor. Ayrıca, baharatın en fazla kullanıldığı yemeklerin mikrop açısından en riskli yemekler olup olmadığı da kesin değil. Et ve deniz ürünleri içeren tariflerin genellikle daha baharatlı olduğu doğru, ancak bu yemeklerin içerdiği malzeme sayısının daha fazla olması, baharat kullanımını artırıyor olabilir.
Ayrıca, bu teori her duruma uymuyor. Örneğin, Güney Kore’nin başkenti Seul, kışın sık sık sıfırın altına düşen sıcaklıklarla karşılaşıyor, ancak Kore mutfağı baharat kullanımıyla ünlü. Kimchi, gochujang ve gochugaru gibi acı biber bazlı malzemeler Kore mutfağının temel taşları arasında. Aynı şekilde, İngiltere’nin bol baharatlı köri sipariş etme geleneğini bu teoriyle açıklamak zor.
2021’de yapılan çalışma, baharat kullanımının yalnızca sıcaklık ile açıklanamayacağını ve ekonomik faktörlerin de önemli bir rol oynadığını öne sürüyor. Baharat tüketiminin, ülkenin kişi başına düşen geliri (GDP) ve yaşam beklentisi gibi sosyoekonomik değişkenlerle bağlantılı olduğu görülüyor.
Sonuç olarak, baharat kullanımı ve iklim arasındaki ilişki ilk bakışta göründüğünden çok daha karmaşık. Baharat tüketimi sadece sıcak iklimlere özgü pratik bir alışkanlık değil; aynı zamanda kültürel, çevresel ve ekonomik faktörlerin iç içe geçtiği bir fenomen. Baharatların mutfaklarımızdaki yeri, tarih, coğrafya, hayatta kalma stratejileri ve kimlik gibi birçok faktörün şekillendirdiği dinamik bir hikâye. Kısacası, baharat sevgimizi tek bir cümleyle açıklamak mümkün değil!
Etiketlendi:
- kültürsanat
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.