Kesin Sonuçlar Veren Beyin İmplantı, ALS Hastasına Yapay Zeka Desteğiyle Gerçek Sesini Geri Verdi !
Beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) ekibi, geliştirdikleri sistemin bugüne kadar yapılmış en doğru sistem olduğunu belirtiyor.
ALS (amyotrofik lateral skleroz) hastası bir birey, yaklaşık %97 doğruluk oranıyla konuşmayı çözebilen ve yapay zeka teknolojisi sayesinde kendi gerçek sesinde konuşan devrim niteliğindeki bir beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) sayesinde sesini geri kazandı.
45 yaşındaki ALS hastası Casey Harrell, kas zayıflığı nedeniyle ilerleyici hastalığın konuşma yeteneğini kaybetmesi sonucu sözlü iletişimde büyük zorluklar yaşıyordu. Harrell gibi hastalar için BCI’ler, diğer insanlarla konuşarak etkileşim kurma umudu sunuyor.
Harrell, “İletişim kuramamak çok sinir bozucu ve moral bozucu. Kendinizi hapsolmuş gibi hissediyorsunuz,” dedi.
Harrell, sesini geri kazandırmayı vaat eden ileri teknoloji BCI’leri test eden BrainGate klinik deneme grubunun bir üyesidir. Harrell’in cihazı, yalnızca eşi benzeri görülmemiş bir doğruluk oranı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda entegre yapay zeka sayesinde geçmişteki sesini de yakın bir şekilde taklit edebiliyor.
BrainGate konsorsiyumunun geliştirdiği cihaz, konuşma koordinasyonunda önemli bir rol oynayan sol precentral girus bölgesine yerleştirilen dört mikroelektrot dizisi kullanıyor. Bu diziler, toplamda 256 kortikal elektrotla beyin aktivitelerini kaydediyor.
Araştırmacı, “Kaslarını hareket ettirmeye ve konuşmaya yönelik çabalarını gerçekten algılıyoruz,” diye açıkladı. Beyin sinyalleri, baş ve boyun kaslarına yönlendirilen ses birimleri olarak adlandırılan fonemlere dönüştürülüyor ve ardından kişinin söylemeye çalıştığı kelimelere dönüştürülüyor.
Bu süreç oldukça karmaşık ve önceki BCI sistemleri genellikle yavaş ve hata yapmaya eğilimliydi. Araştırmacılar, hız ve doğruluk iyileştirmeleri yapmak için uzun süre çalıştı ve iki dilde çalışan veya artık hiç sözlü konuşma denemesi yapamayan insanlar için etkileyici yeteneklere sahip sistemler geliştirdiler. Ancak Harrell’in cihazı, daha önce görülmemiş bir doğruluk seviyesine ulaştı.
Cihazın implantasyonundan yirmi beş gün sonra, Harrell, 84 veri toplama oturumundan ilkiyle toplamda 248 saatlik sözlü iletişim yaptı. İlk oturumda, sadece 30 dakikada sistem, 50 kelimelik bir kelime dağarcığında %99.6 doğruluk sağladı. Daha sonra bu kelime dağarcığı 125.000 kelimeye genişletildi ve %90.2 doğruluk elde edildi. Sürekli eğitimle BCI, %97.5 doğruluk oranını koruyarak benzeri cihazlar arasında en yüksek doğruluk oranına ulaştı.
Ortak baş araştırmacı, “Şu anda Casey’nin söylemeye çalıştığı şeyleri doğru bir şekilde %97 oranında çözebiliyoruz. Bu, bir kişinin sesini yorumlamaya çalışan birçok ticari akıllı telefon uygulamasından daha iyi,” dedi. “Bu teknoloji, konuşmak isteyen ancak bunu yapamayan insanlar için umut verici bir dönüşüm sağlıyor.” Diye ekledi.
Belki de daha şaşırtıcı olanı, Harrell’in BCI’sinin kendi sesini olabildiğince yakın bir şekilde yeniden üretmesi.
Konuşma BCI’leri genellikle tinny ve robotik seslerle ilişkilendirilir; bu cihazların en ünlüsü, ALS hastası olan merhum Profesör tarafından kullanılmıştı. Harrell için, hastalanmadan önce sesine ait ses örnekleri üzerinde eğitilmiş sofistike bir yapay zeka modeli kullanıldı, bu nedenle cihazın çıkardığı ses, o zamanki sesine benziyor.
İnsan yaşamının büyük bir kısmının video ile belgelendiği günümüzde, gelecekteki hastalar için bu teknolojinin daha da kolaylaşabileceğini umut edebiliriz.
Harrell’in deneyimi ve BCI teknolojisinin potansiyel etkileri, cihaz açıldığında yaşadığı duygusal anla en iyi şekilde özetlenebilir. Araştırmacı, “Sistemi ilk denediğimizde, ekranda doğru bir şekilde görünen kelimelerle konuşmaya çalışırken gözyaşlarına boğuldu. Hepimiz duygulandık,” diyor.
Bu çığır açan teknoloji, ALS gibi zorlu hastalıklarla mücadele eden bireyler için umut verici bir ışık yakıyor. Harrell’in yaşadığı duygusal anlar ve elde edilen başarı, bilim ve teknoloji dünyasında önemli bir adımı temsil ediyor. Geliştirilen bu beyin-bilgisayar arayüzü, gelecekte daha fazla insanın sesini geri kazanabilmesi ve iletişim kurma yeteneğini yeniden elde edebilmesi için umut vaat ediyor. Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde, benzer yeniliklerin hayatlarımızda daha büyük değişimlere yol açmasını dört gözle bekliyoruz. Harrell ve onun gibi diğer hastaların hayatlarını değiştirecek bu tür gelişmeler, insanlık için büyük bir adım ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Etiketlendi:
- bilim
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.