Araştırmacılar, tüketicilerin bu risklerin farkında olmaları gerektiğini vurguluyor !
Eğer potansiyel olarak zehirli kimyasallar içeren su içmek istemiyorsanız, su şişenizi güneşten uzak tutmalısınız. Yeni bir araştırma, güneş ışığına maruz kalan plastik su şişelerinin bozularak geniş bir yelpazede uçucu organik bileşikler (VOC’ler) saldığını ortaya koydu.
VOC’ler, oda sıcaklığında kolayca buharlaşabilen kimyasallardır ve yakıtlar, çözücüler, boyalar ve temizlik ürünleri gibi birçok üründe bulunurlar. Ayrıca, su şişeleri ve gıda ambalajları gibi plastiklerde de bulunabilirler. Bazı VOC’ler zararsızdır, ancak bazıları kısa ve uzun vadede olumsuz sağlık etkilerine yol açabilir.
Yurt dışındaki bilim insanları, son çalışmada altı farklı tür plastik su şişesini ultraviyole-A ve güneş ışığına maruz bıraktılar. Bu süreçte alkanlar, alkenler, alkoller, aldehitler ve asitler dahil olmak üzere karmaşık bir VOC karışımının salındığını tespit ettiler. Ayrıca, n-heksadekan ( 16 karbon atomundan oluşan düz zincirli bir hidrokarbondur ) gibi kanserojen maddeler de dahil olmak üzere “son derece zehirli” VOC’lerin varlığına dair bazı kanıtlar bulundu.
Bir defalık kirlenmiş su içmenin tehlikesi minimal olsa da, araştırmacılar uzun süreli maruz kalmanın potansiyel olarak kümülatif ( birikimli veya toplu anlamına gelir ) sağlık riski oluşturabileceğini belirtti.
Yurt dışındaki araştırmacılar, “Bulgularımız, plastik şişelerin güneş ışığına maruz kaldığında sağlık riskleri taşıyan toksik bileşikler salabileceğine dair ikna edici kanıtlar sağlıyor. Özellikle şişelenmiş suyun uzun süre güneş ışığına maruz kaldığı ortamlarda, tüketicilerin bu risklerin farkında olması gerekiyor,” dediler.
Ancak araştırmacılar, şişeden salınan kimyasalların miktarının nispeten küçük olması nedeniyle riskin düşük olduğunu vurguladı. Çalışma yazarları, “Bir kabın ortalama ağırlığı yaklaşık 20 gramdır ve tek bir kaptan volatilize ( bir maddenin sıvı veya katı halden gaz haline geçmesi ) olan uçucu organik bileşiklerin miktarı sadece birkaç nanogramdır. ( bir ölçü birimidir ve bir gramın milyarda biri olan ağırlığı ifade eder ) Sonuç olarak, uzun süreli maruz kalmanın ardından bile, şişelenmiş kaptan su içmek minimal sağlık riski taşır,” diye yazdı.
Çalışmada incelenen tüm şişeler, en yaygın kullanılan plastiklerden biri olan polietilen tereftalat (PET) malzemesinden yapılmıştı. Ancak farklı şişeler arasında VOC bileşimi ve konsantrasyonunda önemli farklılıklar bulundu. Bu farklılıklar, farklı üretim süreçleri ve katkı maddelerinden kaynaklanıyor olabilir.
Kimyasalların şişeden salınması, plastiğin ışığa tepki olarak yapısının bozulduğu bir süreç olan fotodegradasyon ( plastik gibi malzemelerin ışığa, özellikle güneş ışığındaki ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kaldığında kimyasal yapısının bozulması sürecidir. ) ile meydana geliyor.
Güneş ışığı, plastik şişenizin sağlığı konusunda dikkat etmeniz gereken tek faktör değil. Önceki çalışmalar, suyu plastik bir şişede sadece bir gün bekletmenin yüzlerce kimyasalın içeceğinize sızmasına neden olabileceğini göstermiştir. Bu maddelerden bazılarının, hormonal sistemi etkileyen endokrin ( vücudun hormonal sistemini ifade eden bir terimdir ) bozucular veya kanserojenler gibi potansiyel olarak zararlı etkileri olduğu düşünülmektedir.
Aynı şekilde, plastik şişeleri ısıtmanın da sorunlu sonuçlara yol açabileceğine dair bazı kanıtlar vardır. 2020 yılında yapılan bir çalışma, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği sterilizasyon ( zararlı mikropları yok etmek veya etkisiz hale getirmek amacıyla kullanılan bir süreçtir ) süreci sırasında bebek şişelerine litre başına 1,3 ila 16,2 milyon mikroplastik parçacık salındığını bulmuştur.
Plastik, 21. yüzyılda her yerde bulunmaktadır. Bir zamanlar nispeten zararsız olduğu düşünülen plastiklerin, bizler ve gezegen üzerinde istenmeyen etkilerinin olduğu giderek daha belirgin hale gelmektedir ve bu etkilerin boyutu henüz tam olarak anlaşılmış değil.
Etiketlendi:
- bilim
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.