Hubble Teleskobu, Efsanevi Bir Galaksiyi Gözler Önüne Sürdü: 9 Halka ile ‘Bullseye’ Galaksisi
Uzak evrende, etrafında dokuz halka bulunan bir galaksi keşfedildi. Hubble Uzay Teleskobu sayesinde bilim insanları, bu sıra dışı yapının nasıl oluştuğunu şimdi daha iyi anlıyorlar.
Hubble Uzay Teleskobu, uzaydaki dev bir hedefi görüntüledi: LEDA 1313424 ya da daha bilinen adıyla “Bullseye Galaksisi.” Bu galaksi, Samanyolu’ndan yaklaşık 2.5 kat daha büyük bir yapıya sahip.
Galaksinin büyüklüğüne rağmen, bu görüntüyü elde etmek hiç de kolay olmadı. Bullseye Galaksisi, Dünya’dan tam 567 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Bu mesafe, galaksiyi ayrıntılı bir şekilde görüntülemeyi zorlaştıran bir engel oluşturuyor. Ancak Hubble, galaksi görüntüleme konusunda son derece deneyimli bir teleskop ve elde edilen yeni fotoğraf, Bullseye etrafındaki halka sayısının daha önce bilinenlerden çok daha fazla olduğunu gösteriyor.
Bugüne kadar yapılan gözlemler, Bullseye Galaksisi’nin dokuz halkaya sahip olduğunu ortaya koydu. Bunlardan sekizi Hubble tarafından görüntülenebiliyor. Dokuzuncu halka ise W. M. Keck Gözlemevi’nden elde edilen verilerle doğrulandı. Bu durum, Bullseye’nin bilinen diğer galaksilerden tam altı halka daha fazla olduğuna işaret ediyor.
Ancak bu galaksinin etrafındaki halka sayısından daha ilginç bir nokta, bu halkaların nasıl oluştuğudur. Araştırmacılar, yaklaşık 50 milyon yıl önce küçük bir mavi cüce galaksisinin Bullseye Galaksisi’nin içinden geçtiğini ve bu çarpışmanın, tıpkı bir gölette taş atıldığında oluşan halkalar gibi, galaksi etrafında halkaların oluşmasına neden olduğunu düşünüyorlar.
Astronom, bu konuda yaptığı açıklamada, “Hubble, daha önceki gözlemlerden daha fazla halka görebiliyor çünkü daha yüksek uzaysal çözünürlüğe sahip. Bu özellik, halkalar arasındaki ayrımları net bir şekilde görmemize olanak tanıyor. Yeryüzündeki gözlemler ise bu ayrımları bulanıklaştırıp tek bir halka gibi gösteriyordu,” dedi.
Galaksiler arasındaki bu çarpışma, gaz, toz ve yıldızların hareket etmesine yol açarak, nadir bir şekilde konsantrik yani birbirine paralel halkalar oluşturan bir yapı ortaya çıkardı. Ancak mavi cüce galaksi bu süreçte yok olmadı. Aslında, Hubble’ın görüntüsünde Bullseye Galaksisi’nin tam solunda görülen “benek,” bu galaksinin kendisi. Yani, Bullseye Galaksisi’nin halkaları, bu mavi galaksinin çarpması sonucu oluştu ve yeni yıldızların meydana gelmesine neden oldu. Şu anda bu iki galaksi, birbirlerinden yaklaşık 130.000 ışık yılı uzaklıkta.
Keck Gözlemevi’ne göre, araştırma ekibi, galaksinin etrafında bir zamanlar onuncu bir halkanın var olduğunu ancak bu halkanın zamanla solduğunu ve en geniş halkadan üç kat daha uzak bir mesafede yer alabileceğini düşünüyor.
Araştırmacı, konuya dair açıklamalarında, “Eğer galaksiye doğrudan yukarıdan bakacak olsaydık, halkalar dairesel bir biçimde yerleşmiş olurdu. Merkeze yakın halkalar daha sık kümelenmiş, daha dışarıya doğru ise aralarındaki mesafe giderek artmış olurdu,” dedi.
Bu durum, Bullseye Galaksisi’nin halkalarının mükemmel bir şekilde konsantrik yani dairesel olmadığını gösteriyor. Yine de, bu galaksi, gökyüzünde göz alıcı bir manzara sunuyor ve geçmişte yaşanan galaktik etkileşimlere dair ilginç bilgiler veriyor.
Yeni uzay gözlemleri, özellikle 2027 yılında uzaya fırlatılması beklenen Roman Uzay Teleskobu sayesinde daha fazla galaktik çarpışmanın gözlemlenmesine olanak tanıyacak. Astronom, bu konuda yaptığı bir diğer açıklamada, “Roman Teleskobu’ndan elde edilecek en şaşırtıcı bulguların bazıları, sadece görüntülere bakarak elde edilebilir. Ne arayacağımızı öğrendikten sonra, yapay zeka, makine öğrenmesi gibi otomatik teknikler ile çok hızlı bir şekilde yeni ve ilginç nesneler keşfedebiliriz,” dedi. Ancak, Astronomo göre, insan gözünün algılayabileceği, tamamen yeni nesneleri bulma konusunda hala çok önemli bir rolü var.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.