Su Altında Kış Uykusuna Yatan Arılar: Bir Keşif Hikayesi !
- Bir laboratuvar kazası, bilim insanlarının arıların beklenmedik su geçirmez özelliklerini keşfetmelerine yol açtı. Görünüşe göre arılar su altında hayatta kalabiliyorlar. Bu oldukça şaşırtıcı, değil mi? Daha da ilginç olan, bu keşfin pek çok büyük bilimsel buluş gibi bir kazayla başlamış olması.
- Bilim insanları, bir tür yaban arısının (Bombus impatiens) diapoz adı verilen bir durumu üzerine çalışıyorlardı. Diapoz, arıların hareketsiz hale geldiği, yemek yemediği ve diğer normal aktivitelerini yapmadığı, hibernasyona benzer bir durumdur. Bu süreç, yiyecek olmadan soğuk bir ortamda aylarca hayatta kalmak zorunda oldukları için oldukça zorlu olabilir.
- Özellikle doğu yaban arısı türü için (diğer türlerde bu farklı olabilir), bu süreç oldukça streslidir çünkü bu süreçte kraliçe arılar büyük ölçüde tek başlarına hayatta kalmaya çalışırlar. Yaz sonunda bu arılar çiftleşmemiş kraliçeler üretir. Bu kraliçeler çiftleşir ve yiyecek depoladıktan sonra toprağa küçük yuvalar kazarak 6 ila 9 ay boyunca diapoz durumuna geçerler. Tüm işçiler ve erkek arılar kışın ölür, ancak diapozdaki kraliçe ilkbaharda ortaya çıkar ve yeni işçiler ve erkek arılar üretir.
- Kraliçe arı sadece hayatta kalmakla kalmaz, ayrıca yeni bir yuva bulmak, yumurtlamak ve yeni koloniyi işçiler olgunlaşana kadar beslemek ve korumak için de hazır olmalıdır. Bu yüzden, bu süreç oldukça hassastır. Kraliçenin uykuya geçmeden önce ihtiyaç duyduğu tüm besinleri alabilmesi için yeterli sayıda çiçek bulunmalı ve uyku süresince oluşabilecek çevresel strese dayanabilmelidir. İklim değişikliği ve artan aşırı hava olayları bu süreçte yeni tehditler oluşturuyor.
- Laboratuvarda yaşanan bir hata sayesinde, şimdi bu arıların sel gibi bir stres faktörüne nasıl dayandıklarını biliyoruz. Yurtdışındaki bir üniversitede araştırmacılar, daha önce yaptıkları bir çalışmada diapozdaki yaban arısı kraliçelerini barındıran kaplarda “su birikmesi” yaşadıklarını belirtiyorlar. Yani, deneysel kaplarda yoğunlaşan suyu fark edemediler ve bu su kraliçelerin bulunduğu yerlere doldu. Suyu boşalttıklarında bazı ıslak kraliçelerin hala hayatta olduğunu fark ettiler. Bu durum doğal olarak araştırmacıların dikkatini çekti ve bu arıların su altında hayatta kalabilme yeteneklerini test etmeye karar verdiler.
- Bu amaçla, 143 doğu yaban arısı kraliçesini alarak toprağa doldurulmuş tüplere yerleştirdiler ve bir hafta boyunca diapozu indüklemek (uyandırmak) için bir soğutma ünitesine koydular. (Soğuk bir arı uykulu bir arıdır.) Ardından uyuklayan kraliçelerin tüplerini gruplara ayırdılar: 17 tanesi kontrol grubu olarak kuru tutuldu, diğer 126 tanesine ise soğuk su eklendi. Suda kalan arıların yarısı suyun üzerinde yüzmeye bırakıldı, diğer yarısı ise suyun içinde tamamen kalmaları için hafifçe bastırıldı. Bu koşullarda, kış modunda kalacakları soğuk ortamda, 8 saat, 24 saat veya 7 gün boyunca bekletildiler. Bu, çeşitli sel senaryolarını simüle etmek içindi: hafif yağmurun toprağı biraz ıslatmasından tamamen su altında kalmalarına kadar.
- Sonrasında kraliçeleri sudan çıkardılar, normal toprak tüplerine yerleştirdiler ve sekiz hafta boyunca soğuk depoda tuttular. Bu süreçte su basma dışında diğer şartlar sabit tutuldu.
- Sonuçlar oldukça etkileyiciydi. Bir haftalık yüzmeye katılan 21 arıdan 17’si sekiz hafta sonra hala hayattaydı — bu %81’lik bir hayatta kalma oranı. Ve hiç ıslanmayan arılarda bu oran çok farklı değildi. 17 kuru arıdan 15’i sekiz haftaya kadar hayatta kaldı — bu %88’lik bir oran. Bu bulgular, arıların doğal ortamlarında yaşadıkları sel gibi durumlara karşı dayanıklı olabileceklerini gösteriyor.
Etiketlendi:
- bilim
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.