Bilim İnsanları, Tip 1 Diyabetin Bakteriyel Enfeksiyonlardan Kaynaklanabileceğini Buldu !
Genetik yatkınlığa sahip birçok kişi, tip 1 diyabete yakalanmıyor. Bu durum, hastalık bir faktör, bu kronik otoimmün hastalıklarda önemli bir rol oynayabileceği düşüncelerini doğuruyor. Bilim insanları, tip 1 diyabetin bakterilerindeki belirli proteinlerin politikası sisteminin tetiklemesinin ortaya çıkabileceği ileri ömürlü yeni bir güvenlikle imza attı.
Bağışıklık Sistemi Hatası
Tip 1 diyabet, genellikle çocukları ve genç yetişkinlere giden otoimmün bir hastalık olarak bilinir. Bu hastalıkta, vücutta insülin üretiminin sorumlu pankreas beta özellikleri, verim sistemi tarafından yanlışlıkla hedef alınır ve yok edilir. Araştırmacı, “Bu durum, hastaların kan şekerinin dağılımını kontrol etmek için ömürler boyunca insülin harcamalarına ihtiyaç duymalarına neden oluyor” diyerek, karamsarlığın ciddiyetine dikkat çekiyor. İnsülin, glikozun uygulanmasına yardımcı olan hayati bir hormondur ve vücutta eksiklik olması durumunda, kan şekeri düzeyleri tehlikeli düzeyde yükselebilir.
Bakteriler ve Katil T Hücreleri Arasındaki Bağlantı
Geçmişte yapılan çalışmalar, tip 1 diyabetin, zayıflama sistemindeki “katil T raporlarının pankreastaki beta bakması yanlışlıkla yok olmasıyla bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı. Bu T koşulları, normalde bulunduğunuz bölgeden koruyan ve kanserli sağlık durumu yok olan bir beyaz kan hücresi türüdür. Ancak Cardiff Üniversitesi tarafından desteklenen yeni araştırmalar, bu seçenekler, bazı özelliklerle karşı karşıya olanlarda insülin geliştirici saldırılara neden olabilecek bir mekanizmayı ortaya çıkardı.
Araştırma ekibi, özellikle Klebsiella oxytoca adlı bakterinin bazı proteinlerinin, katil T çalışmalarını çalıştırarak hatalı bu oluşan yolu açtığını tespit etti. Araştırmacılar, insan bağışçılarından takas hücre örneklerini laboratuvar ortamında bu miktarda proteinlere maruz bıraktı ve sonuç olarak, bu proteinlerle etkileşime giren T hücreleri, insülin üreten sistemler de öldürdüğünü gözlemledi.
Nadir Görlen Bir Enfeksiyon
Çalışmanın baş klinik araştırmacısı, tip 1 diyabetin parçalarına ayrılan bu parçalanmanın, bazılarının mevcut olan bir genetik faktörle elde edildiğini ifade ediyor. Bu gen, insan hücrelerinin kendi dokularını yabancılardan ayırmaya yardımcı olan “insan lökosit antijeni” (HLA) olarak bilinmektedir. Ancak bu genetik genetik, Birleşik krallığın yalnızca yüzde 3’ünde mevcut. Araştırmacı, “Bundan dolayı, insülin üretimine zarar veren T hücrelerini tetikleyen kalori patojenleri, görülen nadir bölgelere ve azınlıkta kalan bir genetik gruba hitap ediyor” diye açıklıyor.
Tedavi ve Önleyici Çözümler
Bu yeni tedavinin, tip 1 tedavisinin nasıl ortaya çıkacağını anlamamıza yardımcı olabileceği ve bu sayede yeni yöntemlerin diyabetin keşfedilebileceği düşünülüyor. Araştırmacı, “Tip 1 diyabet gibi yayınlanan çıkışında T rolünde sunulan, hastalığın önceden teşhis edilip tedavi edilebileceğini” belirterek, erken müdahalenin önemini vurguluyor. Erken teşhis ve tedavi, sağlıklı pankreas betasının korunmasına ve ilerlemenin ilerlemesinin yavaşlatılmasına yardımcı olabilir.
Tip 1 diyabetin şu anda bir miktar yok ve ilaçları, ömür boyu insülin kullanmak zorundalar. Bunun yanı sıra, bu güvenli kişiler, ilerleyen yaşlarda birçok sağlık sorunuyla da karşı karşıya kalabiliyor. Araştırmacı, “Bu nedenle, tip 1 diyabetin altında yatan nedenlerin anlaşılması ve daha iyi tedavilerin yayılması için acilen daha fazla araştırma yapılması gerekiyor” diyerek, stratejik önemine dikkat çekiyor.
Sonuç
Bu çalışma, tip 1 diyabetin ülkelerine göre tetiklenebileceğine dair güçlü, sunarak, nedenlerini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bilim insanları, bu yaşamın diyabetin erken teşhis ve tedavisinin devrim yaratabileceğini umuyor.
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.