HIV’den Kurtulan Yedinci Kişi: Kök Hücre Nakli Sonrası Virüsten Kurtuldu !
Yurt dışın’da yaşayan 60 yaşındaki bir adam, kök hücre nakli sonrası HIV’den tamamen kurtulan en az yedinci kişi olarak açıklandı. Ancak bu adam, virüse dirençli olmayan kök hücreleri alarak HIV’den kurtulan yalnızca ikinci kişi olma özelliğini taşıyor.
Yurt dışında bir üniversitedeki mikrobiyolog, HIV’den kurtulan diğer kişilerden birine tedavi uygulayan ekipte yer almış ve bu başarı karşısında şaşkınlığını dile getirmiştir. Araştırmacı, “Bu gerçekten büyük bir olay” dedi.
HIV’den kurtulan ilk kişi, kan kanseri tedavisi için kemik iliği nakli yapılan ve Berlin hastası olarak bilinen Timothy Ray Brown’dı. Brown ve birkaç kişi, CCR5 adlı bir reseptörü kodlayan genin mutasyonunu taşıyan özel donör kök hücreleri almıştı. Çoğu HIV virüs türünün bağışıklık hücrelerine girmesi için kullandığı bu reseptör, bilim insanlarına göre HIV tedavisinde en iyi hedef olarak görülüyordu.
Ancak bu hafta yurt dışında düzenlenen 25. Uluslararası AIDS Konferansı’nda sunulan son vaka, bu görüşü değiştirdi. Yeni Berlin hastası olarak adlandırılan bu kişi, genin yalnızca bir kopyasında mutasyon taşıyan bir donörden kök hücre aldı. Bu durum, hücrelerinin CCR5’i normalden daha düşük seviyelerde ifade ettiği anlamına geliyor.
Bu vaka, HIV tedavisinde sadece CCR5’in hedeflenmesi gerektiği düşüncesini sorgulatıyor. Araştırmacı, “Bu vaka, HIV tedavisinde olasılıkların daha geniş olduğunu gösteriyor” dedi.
Sonuçlar, kök hücre nakli için donör havuzunu genişletiyor. Bu riskli prosedür, genellikle lösemi hastalarına uygulanıyor ancak HIV’li çoğu kişi için uygulanması beklenmiyor. Avrupa kökenli insanların yaklaşık %1’i, CCR5 geninin her iki kopyasında da mutasyon taşırken, bu genetik değişikliğe sahip insanların yaklaşık %10’u sadece bir mutasyonlu kopyaya sahip.
Araştırmacı, “Bu vaka, HIV tedavisinde nelerin mümkün olabileceğine dair ufkumuzu genişletiyor” dedi. Dünya genelinde yaklaşık 40 milyon insan HIV ile yaşıyor.
ALTI YILDIR HIV’SİZ
Yeni Berlin hastası, 2009 yılında HIV tanısı aldı. 2015 yılında akut myeloid lösemi olarak bilinen bir kan ve kemik iliği kanseri türü geliştirdi. Doktorları, CCR5 geninin her iki kopyasında da mutasyon taşıyan bir kök hücre donörü bulamadı. Ancak hastaya benzer şekilde genin bir mutasyonlu kopyasına sahip kadın bir donör bulundu. Yeni Berlin hastası, 2015 yılında kök hücre naklini aldı.
Yurt dışındaki bir üniversitede çalışmayı sunan araştırmacılar, “Kanser tedavisi çok iyi geçti” dedi. Bir ay içinde hastanın kemik iliği kök hücreleri donörünkilerle değişti. Hasta, 2018 yılında HIV’i baskılayan antiretroviral ilaçları almayı bıraktı. Şimdi, neredeyse altı yıl sonra, araştırmacılar hastada HIV’in çoğaldığına dair bir kanıt bulamıyor.
AZALAN REZERVUAR ( enfeksiyonun barındığı ve saklandığı yer veya canlıdır )
CCR5 geninin normal kopyalarına sahip donörlerden yapılan önceki kök hücre nakli girişimlerinde, HIV antiretroviral tedavinin kesilmesinden haftalar veya aylar sonra geri dönmüştü. Ancak 2023 yılında, HIV araştırmacısı, Geneva hastası olarak adlandırılan bir bireyin verilerini sundu. Bu kişi, 18 aydır antiretroviral tedavi almıyordu ve yaklaşık 32 ay sonra hala virüsten arınmış durumda.
Araştırmacılar, bu iki naklin neden başarılı olduğunu anlamaya çalışıyor. Birkaç mekanizma öneriyorlar. İlk olarak, antiretroviral tedavi, vücuttaki virüs miktarını önemli ölçüde azaltıyor. Ve kök hücre nakli öncesi kemoterapi, virüsün kaldığı konak hücrelerin çoğunu öldürüyor. Nakledilen donör hücreleri, kalan konak hücreleri yabancı olarak işaretleyebilir ve virüs barındıran hücrelerle birlikte onları yok edebilir. Konak kemik iliği kök hücrelerinin donör hücreleriyle hızlı ve tamamen değişmesi, hızlı bir şekilde eradikasyona katkıda bulunabilir. “Rezervuarı yeterince küçültebilirseniz, insanları tedavi edebilirsiniz” diyor araştırmacı.
Hem yeni Berlin hastasının hem de kök hücre donörünün mutasyonlu bir CCR5 geni kopyasına sahip olması, virüsün hücrelere girmesi için ekstra bir engel oluşturmuş olabilir, diyor araştırmacı.
Bu vaka, şu anda erken aşama klinik deneylerde olan ve CCR5 reseptörünü CRISPR–Cas9 ve diğer gen düzenleme teknikleri kullanarak bir kişinin kendi hücrelerinden çıkaran terapiler için de önemli sonuçlar doğuruyor. Araştırmacı, bu terapiler her bir hücreye ulaşmasa bile yine de etkili olabileceğini belirtiyor.
Bu vakalar, HIV tedavisinde umut verici gelişmelerin olduğunu ve yeni tedavi yöntemlerinin keşfi için önemli bir zemin hazırlandığını göstermektedir. Yine de, bu tür kök hücre nakillerinin riskli ve geniş çapta uygulanabilir olmadığı göz önüne alındığında, HIV’e karşı daha erişilebilir ve etkili tedavi yöntemlerinin bulunması gerekmektedir. Bilim insanları, genetik düzenleme teknikleri ve diğer yenilikçi yaklaşımlarla HIV’in tamamen tedavi edilmesi için çalışmalarını sürdürmektedir. Dünya genelinde HIV ile yaşayan milyonlarca insan için bu tür ilerlemeler, gelecekte daha sağlıklı ve umut dolu bir yaşamın kapılarını aralayabilir.
Önceki Yazı
Ne düşünüyorsunuz?
Fikrini bilmek güzel. Yorum bırakın.